Müslüman olmak da insan olmak da imtihandırsınavdır!

Müslüman olmak da insan olmak da imtihandırsınavdır!

YAŞAR DEĞİRMENCİ

Yaşadığımız hayatta her gün bir olayla karşılaşıp görsellik hâkim olduğu için bizler, incelemeden araştırmadan söylenenlere bağımlı hâle geliyoruzgetiriliyoruz. İmtihansınav dünyasında olduğumuzu da unutuyoruzunutturuluyoruz.

Siyer bilgimizi de gözden geçirmiyoruz.Okuma alışkanlığı olmadığının mazeretine sığınıyoruz. Dünyevileşme hastalığı, refahkonfordüşkünlüğü de toplumumuzu çürüten bir başka hastalık. Bunları düşünürken çoğumuzun bildiği hadislerin ışığında düşünelim.

Suriye'de son yaşananlar, Türkiye'ye gelip yerleşenler, bazılarının kalmakta ısrarı, bazılarının öz vatanına duyduğu hasretin duygu ve düşüncelerinden dolayı bir an önce kendi ülkesine gitmesi, vb. Bunlara ilave olarak Suriyelilerin ülkemize gelmelerinin hazımsızlığı, Batı uşaklığı yapmalarından "gönül dünyası" kurudukları için "gönül dünyamıza sınır çizilemez" sözü de bu güruhu etkilemez. 'Filistin bizi ilgilendirmiyor' diyecek kadar alçaklar. Kendi kültür ve değerlerinden habersiz olup mâzisinden uzak ve özüyle de irtibatsızlar. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet 'kara para aklamalar' bulundukları makam ve konumlarını kötüye kullanmalar (rüşvet, suiistimaller, vb.) sonucunda bağımsız mahkeme kararı ile cezalandıranları savunacak kelime bulamadıkları için kaos ortamı hazırlamakla meşguller. Kendi ülkesini dış emperyalist güçlere şikâyet etmekten tutun gençleri sokağa çağırmalara, mitingler düzenlemelerden gezi olaylarının benzerini yaparak ekonomiyi çökertmeye çalışıyorlar. Tabii bulundukları yerin; sorumluluğunu idrak etmediklerinden basınımız, medya, öğretim üyeleri, sanatkârlar, ilim ve bilim adamları, sendikalar, cemaatler, vakıflar, dernekler, vb. bunların güdümünde. Lider Türkiye'den ve Liderinden rahatsızlar.

(Safını belli eden, bu güruhu iyi tanıyan, onlara tavır koyanları tenzih ederek yazıyorum.)

Ameller ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur. Kimin hicreti, Allah ve Resulü için ise, onun hicreti Allah ve Resulüne müteveccih sayılır. Kim de nâil olacağı bir dünya veya nikahlanacağı bir kadından ötürü hicret etmişse, onun hicreti de hedeflediği şeye göredir. Bu hadis,"Müslüman bilinci"nin çok temel bir hassasiyetduyarlılık alanını inşa ediyor. Zihni kaymalara dikkat çekiyor,"siz bir davranışa meşruiyet kılıfı giydirirsiniz ama o iş meşruiyet çerçevesine girmez"uyarısı yapıyor. Bu hadisin uyarısını anlayabilirsek, hayatın bütün alanlarında yapıp ettiklerimizin içini bir kere daha sorgulamış oluruz. "Gerçek müflis"i anlatan bir uyarısı daha var Peygamberimizin

Resulüllah aleyhisselam bir gün etrafındaki sahabeye soruyor:"Müflis kimdir, biliyor musunuz"Sahabe, "Bize göre müflis, parası ve malı olmayan kimsedir" diye cevap veriyor. Resulullah "müflis"i şöyle anlatıyor:

"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir." Bir hadis-i şerif daha var,"niyet"konusundaki hassasiyeti ifade eden, onu da okumalıyız. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:

"Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehit düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah Teâlâ ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak:"Peki, bunlara karşılık ne yaptın"buyurur.

"Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim"diye cevap verir.

"Yalan söylüyorsun. Sen,'Babayiğit adam'desinler diye savaştın, o da denildi"buyurur. Sonra emrolunur da o kişi yüzüstü cehenneme atılır.

"Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur'an okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Ona da:"Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın"diye sorar. "İlim öğrendim, öğrettim ve senin rızân için Kur'an okudum"cevabını verir. "Yalan söylüyorsun. Sen'Âlim.'desinler diye ilim öğrendin,'Ne güzel okuyor'desinler diye Kur'an okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi"buyurur. Sonra emrolunur o da yüzüstü cehenneme atılır. (Daha sonra) Allah'ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi getirilir. Allah verdiği nimetleri ona da hatırlatır. Hatırlar ve itiraf eder."Peki ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın"buyurur. "Verilmesini sevdiğin, razı olduğun hiçbir yerden esirgemedim, sadece senin rızânı kazanmak için verdim, harcadım"der. "Yalan söylüyorsun. Halbuki sen, bütün yaptıklarını'Ne cömert adam.'desinler diye yaptın. Bu da senin için zaten söylendi"buyurur. Emr olunur bu da yüzüstü cehenneme atılır.