Koruma kanunu kimleri korumalı Değerlerimizi mi, hakaret edenleri mi
Koruma kanunu kimleri korumalı Değerlerimizi mi, hakaret edenleri mi
YAŞAR DEĞİRMENCİ
Düşmanlığın tek cephede, milletin iradesinin tepe'de olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Vahye inanmayan, din düşmanlığı tescil edilmiş kâfirmüşrik güruhuna girmesine rağmen "Koruma Kanunu" ile korunan, ona en küçük bir söz, kelime veya tavır görüntü görüldüğünde hemen 'mahpus hayatı' başlatan kanuna da uygulamayı kaldırmayanlara da yazıklar olsun. Peki basında, yayında, sosyal medyada, sanat adı altında yaptıkları her gösteride "Din Düşmanlığı" yapılırken bu rezilliği yapanlara hiçbir ceza verilmezken yaptıklarına utanmadan sıkılmadan sahip çıkılırken bu millet, bu ümmet size kızmasın mı Muhalefet cenahı da şerde bile ittifak ederken bu millet sizi cezalandırmaz mı Allah'ın cezası cehennem! Bunu ebedî hayatta görecek, bilecek, pişman olacak, tekrar dünyaya dönüp bu amelleri işlemeyeceğinize söz verip yalvaracaksınız. (Ayet meallerine bakabilirseniz tabii) Sizin pişmanlığınız "Her pişmanlık tevbedir" hadis-i şerifine uymuyor. Çünkü bu pişmanlık Firavunun pişmanlığı! Muhataplarımıza bu tarz bir yazı veya söylemde bulunmazdım. Ama "özgürlük, insan hakları, demokrasi, vs" gibi slogan cümleler ifadeler kullanan, soygunluklarısahtekârlıklarıyalanları dolanları bulunmuş, delillerine kaynaklarına inilmiş, ülkeyi saran bir virüs gibi bünyeyi kapsamış olanları savunamaz hâle gelmiş partilileri bile tavır koyarken lider bozuntuları mahkûmlara 'özgürlük mitingleri'nde Cumhurbaşkanına hakaret edenler yazdıklarımı hak ediyorlar. Zaten Peygamber Efendimizin eğitimine "ortaçağ'da yapılan eğitim' diye dil uzatanların dillerini koparırım. Tabii yazımla sözümle, makasla değil.
İktidarı ile muhalefeti ile insanlığını kaybetmemiş insanlarla milletinümmetin ortak değeripaydası olan millî manevi değerlere dil uzatanlara hep beraber tavır koymak, tepki göstermek vazifemizdir. Bu rezillikler hep olurken süreklilik kazanırken şahıslara gösterilen asıl "koruma kanunu" değerlerimize yapılmalıdır. Bir kişi için kanun çıkarılırken, milyonların inancı neden koruma dışında kalıyor Tek bir şahsı hedef alan sözler suçken, ümmetin peygamberine hakaret serbest mi Yüzde 90'ı Müslüman olan bir ülkede, dini değerlere dokunmak nasıl oluyor da ifade özgürlüğü sayılıyor Devletin kanunu bireyi koruyor ama milletin maneviyatı ortada sahipsiz bırakılıyor. Kanun karşısında eşitlik, kutsallara saygıda neden geçerli olmuyor İfade özgürlüğü bahanesiyle dine saldırmak serbestse, inananların onuru kim tarafından korunacak Peygambere hakaret normalleşirse, milletin kalbine kin ekilmiş olur. Milyonların inancı savunmasız; bir şahsın itibarı ise kanunla zırhlanmış. Bu nasıl hukuk ki, seçilmiş bir kişi ayrıcalıklı, peygamber sıradan görülüyor Leman Dergisi'nin hakaretine sessiz kalanlar, başka birine yapılan eleştiride adaleti hatırlıyor. Değerlere hakareti savunmak, toplumsal barışı dinamitlemektir. Peygamberi aşağılayanlara gösterilen hoşgörü, bu milletin vicdanını kanatıyor. İfade özgürlüğü, kutsalların üstünde değildir.
Basın ve yayın organlarının (internet, sosyal medya, dergi, gazete, vs.) dinimiz İslâm'a, Peygamberimize, Kitabımıza (Kur'an-ı Kerim'e) karikatürleriyle, çizgileriyle, sözleriyle her türlü hakaretler yapılırken bu güruhu koruyankollayanlar da suç ortaklarıdır. Bunları yapanlara ceza verilmesini isteyenlere yapılanlar affedilmez, sahip çıkılmaz hatalardır.
Bunlar ne Müslüman ne de Türk! İslâm ve Türk düşmanı şerefsizler.
Küfür bitmez. 'Leman kapatılmış' haberini görünce Bir daha açılmaz İnşallah derken bütün İslâm düşmanı tüm yayınlara ve TV kanallarına da süresiz kapatılma cezası verilmeli. Cezaların caydırıcılığı yönü bulunmalı. Cezaların aynı sınıflamaya konması hata! Hiçbir kanun maddesi olmasa bile "Peygamber Dokunulmazdır!" Bunu 5816 ile kıyaslamak benzer bir ceza teklifinde bulunmak asla kabullenilemez. 5816 yetmiş yıllık aşağılık bir rezalettir. Peygamberin dokunulmazlığı, kudsiyeti ise ezelî ve ebedîdir.
Bu güruh ve ses çıkarmayanlar, Şehzadebaşı Camii önünde slogan attılar. Camiyi de (hâşâ dinden soyutlayıp) kendileri gibi laikleştirdiler. 'Türkiye laiktir, laik kalacaktır' attıkları slogan da bu! CHP'nin cami ve din, İslâm düşmanlığı hiç değişmedi. Hak ve hukuka uymayan, 100 yıldır da CHP hukukun üstündeydi. Dergilerin kapatılmasıyla yolsuzluk yapanların ceza görmesiyle ilk defa hukuk CHP'nin üstüne çıktı. Bu yüzden kuduruyorlar. Bu sonuca katlanamayınca da Gezi Parkı olaylarında olduğu gibi Batı'nın medyası (Reuters, vs.) CHP'nin Saraçhane'de düzenlediği mitingi canlı yayınlıyor. Olay çıkaran provokatörlere yapılanlar da Ziya Paşanın şu sözünü hatırlatıyor.