YAŞAR DEĞİRMENCİ
İçimizdeki 'tefrika canavarı'nı âcilen durdurma zamanıdır!
İslam ümmeti olarak kâfirlerin tehdidi altındayız. Bir buçuk milyarlık ümmetin çocuklarının bu hâli bizi kendimize döndürmeyecekse daha neyi bekleyeceğiz. Gün, bütün atıfların İslam'a, Kur'an'a, Allah'a, Peygambere, Kâbe'ye yapılması günüdür. Bunlar bütün Müslümanlar olarak bizleri birleştiren esaslardır. Kendi temellerini dinamitleyenlerden olamayız biz.
Irkçılık belasından kurtulalım. "İslâm'sız Türkçülük, İslâm'sız Türkçülük" yerleştirilmeye çalışılıyor. Türk gibi, Türkçü gibi görünüp toplumu kışkırtanlara. Türklüğün; terörle desteklenen Kürt ırkçılığına, İran'ın Şii yayılmacılığına, Batılılaşma adı altındaki asimilasyona karşı muhafazasında Suriyeli misafirler yanımızda duruyorlar. Her Müslüman Türk değildir ama Türk, Müslümansa Türk'tür. Türk olduğunu iddia eden bir ateist, Şamanist vs. karşısında, Müslüman bir Suriyeli, tıpkı Müslüman bir Kürt gibi bize daha yakındır, çok daha fazla bize benzer, çok daha fazla bizdendir.
Vicdanınıza sorun: Türk olduğunu iddia eden, ateist, Şamanist ya da kalbi kararmış, kötülük hücrelerine işlemiş, zır cahil biriyle, dürüst ve Müslüman bir Suriyeliyi yan yana koysanız ve tercih yapmak zorunda olsanız hangisini seçerdiniz Tercihte zorlanan varsa; Selçuklu'ya, Osmanlı'ya bakabilir. Suriyeli misafirlerimizle ilgili olarak ümmet bilinci, kardeşlik hukuku, ortak kültür, ortak tarih, ortak inanç gibi hususları hatırlatmaya bile gerek yok.
Bütün bunlara rağmen, kötülüğün algısı neden hakikati ve iyi olanı bastırıyor Suriyeli misafirlerin muhafazası konusunda cemaatlerin, vakıfların, derneklerin, kanaat önderlerinin, matbuatımızın, edebiyatımızın, eli kalem tutanlarımızın neden ağzını bıçak açmıyorO kadar imkâna, güce ve etkiye rağmen, meydan neden bir avuç ırkçıya, birkaç ajan-provokatöre bırakılıyor
Sadece ümmet anlayışı, Müslümanların bir elin parmakları gibi birbirinin kardeşi olması hakikati bile harekete geçmeye yeterliyken, neden çıkıp cesaretle topluma telkinde bulunulmuyor, gerçekler anlatılmıyor Mesela Diyanet İşleri Başkanlığı bu meselede neden daha etkin olmuyor Mesela siyasetçiler, bakanlar, milletvekilleri neden Suriyeli misafirler konusunda tek başına mücadele veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yük almıyor Linçten mi korkuluyor Sosyal medyadan gelecek küfürlerden mi çekiniliyor Hani Allah yoluna, hakikat yoluna can feda idi. Bugün konforundan taviz vermeyenler, yarın canını verir mi