Ayet ve hadisler ışığında imanımızı gözden geçirelim
Yüce Rabbimize kulluğumuzu arz ettiğimiz, hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim'i öğrendiğimiz, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa Aleyhisselam Peygamber Efendimiz cevamiu'l-kelimdir. "Ben cevamiu'l-kelim olarak gönderildim" buyurmuştur.
Az söz ile çok zengin anlamlar taşıyan edebi vecizelerde bulunmuştur. Resulullah Efendimiz sunumlarında teşbih, mecaz gibi edebi anlatım sanatını da kullanmıştır. Zirve şahsiyet, Örnek Peygamber; temsili anlatım usulü ile aklı selim, kalbi selim ve zevki sahiplerini harekete geçirmiştir.
Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerden öğrendiğimiz bilgilerle hayatımızı mamur kılarak onlardan aldığımız feyiz ve bereketle İslam'ı en güzel şekilde yaşayıp temsil etmek, bir Müslüman olarak aslî vazifemizdir. Yüce Rabbimiz, insanı yeryüzünün en değerli varlığı olarak yaratmış, ona iman, akıl ve irade bahşetmiştir. İnsanın; adalet, merhamet, güven, doğruluk ve güzel ahlak gibi değerlerle şahsiyetini inşa etmesini istemiş, bunun yolunu da ona göstermiştir. Bu yol; kişinin Kur'an-ı Kerim ile kimliğini inşa etmesi, Allah Resulü'nün sünneti ile şahsiyetini, kimliğini, kişiliğini ve karakterini şekillendirmesidir.
Müslümanın şahsiyetini oluşturan, fıtratını koruyan; ona kimlik kazandıran hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştıran en büyük nimet, imandır. İman, kuru bir sözden ibaret değildir. İman, bütün davranışlarımızı güzelleştiren bir cevherdir. Hayatın olumsuzlukları karşısında bizleri güçlü kılan bir değerdir. Sıkıntılara imanla tahammül edilir; endişeler, imanla huzura kavuşur. Üzüntüler sevince, korkular cesarete imanla dönüşür. Ayrılıklar yerini kardeşliğe, düşmanlıklar yerini dostluğa imanla bırakır. (Peygamberimizin birbirine düşman olan Hazrec ve Evs kabilelerini kardeş yapıp mescidde ve kıblede buluşturması, Muhacir ve Ensar'ın her şeylerini paylaşabilecek kıvama getirilen kardeşliklerini hiç unutmayalım.
Müslümanın şahsiyetini şekillendiren unsurlardan biri de ibadetlerdir. İbadetler, imanımızın gereği, Rabbimizin verdiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. İbadetler, bize yaratılış gayemizi hatırlatır. İrademizi güçlendirir, bizi kötülüklerden koruyup iyiliklere yönlendirir. Her an Rabbimizin huzurunda olduğumuz bilincini bize aşılar.
İbadetler, İslam'ın beş temel esasıyla sınırlandırılamayacak kadar geniştir. Rabbimizin rızasını gözeterek ihlas ve samimiyetle yaptığımız her iş, ibadet hükmündedir.
Müslümanın şahsiyetini inşa eden hususlardan bir diğeri de güzel ahlaktır. Güzel ahlak; fazilet ve erdemin, iyilik ve imanın ölçüsüdür.
Ahlak, huzurlu bir hayatın güvencesi, toplumsal barışın teminatıdır. Ahlaki değerlerin yaşandığı ve yaşatıldığı bir toplumda, doğruluk ve dürüstlük, iffet ve takva, şefkat ve merhamet gibi erdemler hâkim olur. Ahlaki değerlerin kaybolduğu bir toplumda ise adalet yerini zulme, merhamet yerini öfkeye, helaller yerini haramlara, iyilikler yerini kötülüklere bırakır.
Maalesef, ilim, hikmet ve erdemin kaybolduğu, cehaletin ve şiddetin yaygınlaştığı, insan onur ve haysiyetinin yok sayıldığı günlerden geçiyoruz. Toplumsal hayatı etkisi altına alan bireysellik, bencillik, dünyevileşme ve yalnızlaşma gibi sorunlar, başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere hepimizi tehdit etmektedir. Böylesi zamanlarda bize düşen; cehalet toplumunu asr-ı saadete dönüştüren Peygamber Efendimizin rahmet yüklü mesajlarını kendimize örnek almak, onu çağımızın insanıyla buluşturmaktır.
Şahsiyetimizi Allah Resulü gibi imanla inşa etmek, ibadetlerle yoğurmak, güzel ahlakla kemale erdirmektir. Yüce Rabbimizin"İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara müjdeler olsun! Onların varacağı yer ne güzel yerdir." Müjdesine nail olmak için; iyiliği yayıp kötülüğe engel olmak, doğrudan ve haktan yana tavır almaktır. Haramdan sakınmak, helale koşmak; her türlü kötülük ve günahtan korunmaktır. Merhameti kuşanmak, öfkemizi kontrol etmektir. Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak; zulme ve zalime asla rıza göstermemektir. Kendi mukaddeskutsal değerlerin yerine başka dayatılan sahte kutsalları, tağutu (Allah yerine konulan putlaştırmalarıputperestliği, paganizmi) reddetmektir.
Peygamberimizin güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturalım. Barış dini İslam'ın, hayat rehberi Kur'an-ı Kerim'in, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa aleyhisselamın insanlığın sığınabileceği tek liman olduğunu ısrarla anlatalım. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulayalım.