Siyasetçilerin yalnızlığı

Dijital çağdayız.

Artık her şey herkesin gözü önünde yaşanıyor. Hafta sonu Ankara'da CHP'nin 38. Kurultayı da böyle gerçekleşti. Televizyonlardan, sosyal medyadan anbean izledik. 22 Mayıs 2010'da yapılan 33. Kurultay'da CHP'nin 7. Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu yapılan 38. Kurultay'da başkanlığı kaybetti. Detaya girmeye gerek yok. Rakamlardan ve kişilerden bahsetmiyorum. Başkanlık için yapılan seçimin ikinci turunda delegelerden daha fazla oy alan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, partinin 8. Genel Başkanı oldu.

Kurultaydan belki de yıllarca hafızalardan silinmeyecek anlardan biri de ikinci tur seçimlere geçilirkendevam ederken bir odada yaşananlar olacak. Bir gazetecinin sosyal medyada yayınladığı kısa görüntü ve bir büyükşehir belediye başkanının bir televizyon kanalında yaptığı açıklama yaşananlara açıklık getirdi. Birinci tur sonrası evine giden Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylıktan çekilme kararı aldığı, daha sonra tekrar salona geldiği zaman bu kararını değiştirdiği anlaşılıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Soru şu: Kararını değiştirmeye iten sebepler nenelerdi Buna çeşitli cevaplar verilebilir. Zaten veriliyor. Uzun uzun tahliller de yapılabilir. Ama bence asıl sebep 'politikacıların yalnızlığı' fenomenidir. Bu konu sosyal bilimlerde çok işlenir. Etrafında onlarca, yüzlerce, hatta binlerce kişi olsa da politikacı 'yalnızdır'. Sonunda bu 'yalnızlık' içinde yaşıyor. Her karar verme elbette rasyonel bir süreç olarak kabul edilir. Ama çoğu zaman bu böyle olmuyor. Çoğu kez rasyonel kararı mümkün kılmayan, duygusal arka planlar, etrafından gelen kasıtlı olan veya olmayan bilgilerin etkisinde kalarak rasyonel hareket edemedikleri görülebiliyor. Hafta sonu Kılıçdaroğlu örneğinde olduğu gibi.

Geçtiğimiz günlerde ölen Alman gazeteci Jürgen Leinemann'ın 2004 yılında yazdığı bir kitap var. Sayısız ödüle layık görülen Leinemann, Der Spiegel dergisi adına görev yaptığı Bonn, Washington ve Berlin'deki üst düzey politikacıların eleştirel ve yakın gözlemcisi oldu. Almanca adı 'Höhenrausch: Die wirklichkeitsleere Welt der Politiker' olan kitaptan pek çok alıntı yapılıyor. Türkçe'ye belki 'Höhenrausch 'Politikacıların gerçekçi olmayan dünyası' diye çevrilebilir. Leinemann şöyle diyor: "Pek çok politikacı, gittikçe daha fazla dış aktivite gerektiren ve giderek daha fazla iç özgürlüğü elinden alan bir çekime nasıl yakalandıklarının farkına bile varmıyor."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

CHP'nin 7. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun durumu sanırım 'yalnızlık' ve farkına varmadan kaptırdığı gerçekçi olmayan bir dünyadan kaynaklanıyor. Rasyonel bir karar verecek bir süreci yaşayamıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun keşke daha önce, bol bol, örneğin Konrad Adenauer, Willy Brandt, Churchil, Helmut Kohl, Bismarck, Helmut Schmidt, Mahatma Gandi, Metternich Simon Bolivar veya benzeri devlet adamları hakkında yazılmış saygın biyografi kitaplarını okumuş olsaydı.Halit ÇELİKBUDAK

ANKARA'DA OKUR YAZAR KÖŞESİ PARKI

Hürriyet Gazetesi'nde Yeter Söz Milletin köşemin yanı sıra başkentin nabzını tutan Ankara ekimizde de uzun yıllar Yalçın Bayer Yanınızda adlı köşemde, okurlarımızdan gelen öneri, talep ve şikâyetleri yazdım.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bundan tam 10 yıl önce, 1 Kasım 2013'te, Hürriyet Ankara ekimizdeki bu köşeyi, o dönemin Editör'ü şimdi ise Haber Koordinatörü olan Fatih Tekeci'ye devretmiş, emanet etmiştim. İyi ki de etmişim...

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nı izlemek üzere başkent Ankara'ya gittiğimde, Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda da vakit geçirdim. Fatih Tekeci, "Abi, 10 yıl önce senin emanet ettiğin, devrettiğin ve adına 'Burada Okur Yazar' verdiğimiz köşe, Ankara'da park oldu" dedi. Sevindim, mutlu oldum...

Daha önce atıl halde olan ve asayiş açısından da zaman zaman bazı sorunlar oluşturan Altındağ'daki park, bir okurdan gelen şikâyet üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın talimatıyla yenilenmiş. Akabinde; AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti grupları, söz konusu isimsiz parkın 'Burada Okur Yazar Köşesi Parkı' olarak isimlendirilmesi yönünde önerge vermiş. Parka, oybirliğiyle