Lastik çizmelerde liderlik

İstanbul'un yaşadığı daha önceki doğal afetlerde olduğu gibi bu kez de tatilini kesip dönmeyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu eleştiri oklarının hedefi oldu ister istemez. Hafta sonundaki sel felaketiyle ilgili belediyenin çalışmalarını tweet'lerle halka yansıtması da hoş karşılandı denemez.Tepkileri okurken Almanya'dan sağduyusuna güvendiğim bir dostumuz aradı; İstanbul'a sık gelir gider. Zarar görmesek de geçmiş olsun dileklerini iletti. İmamoğlu'na tepkileri o da duymuş. "Sen ne diyorsun" diye sorduk. "Yorumsuz iki örnek vereyim" deyip anlattı:Yıl 1962. 17 Şubat gecesi sabaha karşı fırtınada deniz kabarması Hamburg'u vurur. Sadece birkaç saat içinde felaketin büyüğü yaşanır. Tüm mahalleleri denizden kabaran su basar. On binlerce insan büyük tehlike altındadır. Çatılarda, ağaçlarda yardım bekleyenler, boğulup ölenler vardır. Sosyal Demokrat Parti'nin efsane isimlerinden Helmut Schmidt, o dönem Hamburg Polis Senatörü'dür.Saat tam 06.40'ta polis merkezine gelir. Her türlü kademeyi atlar, telefon, teleks, telsiz ile doğrudan orduyu, hatta NATO'yu yardıma çağırır. Avrupa'nın her yerinden tanıdığı askeri komutanları kişisel olarak arayıp destek ister. Birkaç saat içinde binlerce asker, sivil yardıma koşar. Avusturya'da kaplıca tedavisinde olan Hamburg belediye başkanı Paul Nevermann, hemen dönüp Hamburg'a gelir. İşte o günden sonra Helmut Schmidt, 'kriz yöneticisi' olarak adını duyurur ve ulusal sınırların ötesinde yüksek bir itibar kazanır.Haberin Devamıİkinci örnek 2002 yılında yaşanır. Eylülde genel seçim vardır. Gerhard Schröder Sosyal Demokrat Parti'nin şansölye adayıdır. Rakibi ise Hıristiyan Birlik Partileri'nden Edmund Stoiber'dir. Anketlerde rakibi öndedir. 14 Ağustos'ta şiddetli yağışlardan Elbe Nehri doğuda taşar. Leipzig, Dresden bölgeleri sular altındadır.SEL SEÇİM DE KAZANDIRIRDresden'deki dünyaca ünlü Semper Operası binasını da sel basar. Gerhard Schröder, derhal lastik çizmeler giyip selden kötü etkilenen doğudaki Grimma kasabasını gider. Halka bürokratik olmayan yardım vaat eder. Sel sularının yüksekliğini bir milim dahi indiremez ama bu hareketiyle seçimden önce popülaritesi o kadar artar ki rakibini sollar ve seçimi kazanır.O sıralar Bavyera Eyaleti Başbakanı olan rakibi Edmund Stoiber doğuda asıl sel felaketi olan bölgelere gitmez. Kendi eyaletinde selden zarar gören küçük bir iki köyü dolaşır. Bir Alman gazetesi Gerhard Schröder'in bu hareketini işte 'lastik çizmelerde liderlik' olarak niteler. Şansölye Schröder'in sarı yağmurluk ve lastik çizmelerle olan fotoğrafı da o tarihten beri ikonik fotoğraf olur Almanya'da. Dostum yoruma gerek yok, daha önce yaşananlar her şeyi anlatıyor. İstanbul Twitter ile idare edilecek bir kent olarak görülüyorsa başka diyecek bir söz kalmıyor geriye.Haberin DevamıŞansızlık denir mi (Bir de kentin geçmiş altyapısının özensizlikten her şeye açık olduğunu da unutmamak gerekiyor!)GÜNÜN SÖZÜ"Doktorlarımız avukatlarımız, çalışanlarımız öldürülüyor; kadınlarımız, çocuklarımız öldürülüyor. Ormanlarımız, ovalarımız, yaylalarımız, denizlerimiz, göllerimiz, nehirlerimiz, toprağımız öldürülüyor. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz yok ediliyor. Ülkemizde her gün Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilkelerine saldırı yapılıyor. Bizler gerekli tepkiyi vermeden sessizce izliyoruz, bu utanç hepimizin değil mi" Suay KARAMANFELSEFE NE İŞE YARARFELSEFE bir bilgi alanıdır. Ana özelliği, her türlü var olanlara ilişkin 'Nedir' sorusunu sormaktır. Ne var ki bu soruya farklı yollardan cevap verebiliyor. Örneğin 'İnsan nedir', 'Robot nedir' gibi sorulara cevap verirken bakılan 'yer' ile, 'Erdem nedir', 'Değer nedir' ve bu gibi sorular sorulduğu zaman bakılan 'yer' ve cevaplandırırken izlenen yol farklıdır. Ne işe yaradığına gelince: bunları yapabilmek görmeyi sağlıyor ve gördüğümüzü doğru anlayabilmeyi, kimi zaman da doğru açıklayabilmeyi sağlıyor ya da eldeki verilerleenformasyonla bunları yapamayacağımızın farkına varmamızı, dolayısıyla kendimizi ve başkalarını kandırmamayı. Bu da kişinin ezbere konuşmamasına ve değerlendirmemesine yardımcı oluyor.Haberin DevamıİNSAN HAKLARINI ENGEL SAYANLARYıllarca insan hakları üzerine çalışan Prof. İoanna Kuçuradi diyor ki: "Ulaşılmak istenen hedefleri insan haklarını da hesaba katarak koymak çok önemli. Ve bu mümkün. Zorluklar, böyle konmuş hedefleri gerçekleştirmeye