Enflasyon menflasyon!

Enflasyon oranları üzerinde derin bir tartışma sürüp gidiyor son zamanlarda...

Öyle, böyle değil!

Mahfi Hoca'nın Türkiye'de yaşanan enflasyon çeşitlerini tanımlaması ve enflasyonun nedenlerine eğilmesi, konuyu son zamanlarda daha da dinamik bir aşamaya taşımıştır.

Her şey vardı bu tanımlarda.

İşletmelerin kâr hırsından dolayı oluş(turul)an fiyatlamalardaki akıldışı değişimler ile ürünü küçülterek yaratılandan tutun, sadece fiyat değişimi ile ifade edilmeyecek enflasyon türlerinin hemen hepsi oradaydı.

Esasında literatürde olsa da olmasa da tüm bunları içeren bir ekonomik ortamı canlı canlı tecrübe ediyor halkımız.

Öte yandan enflasyonu kendi içindeki tanımlamalarla ifade etmek ve nedenselliği içsel yapıda aramak fotoğraftaki ayrıntıları kaçırmak anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle, enflasyonun nedenlerini kendi tanımlarında aramak sanırım birçok ayrıntıyı gizler.

Örneğin sanayi üretimine bakmadan, ulusal gelirdeki verileri detaylı incelemeden, para politikası adı altında uygulandığı söylenen akıldışı işlemleri görmeden ve dışarıdan ithal edilen enflasyonun etkilerini azaltma çabasına girerek dövizi baskılayan anlayışı anlamadan, enflasyonu tartışmak sonuç ile neden arasındaki bağı zayıflatır.

ENFLASYONUN ÜRETİM BAĞI

Daha geçen günlerde, 2023 yılı kasım ayı sanayi üretim verileri açıklandı. Buna göre sanayi üretimindeki büyüme bir yıl boyunca kocaman bir sıfıra eşit olurken aylık sanayi üretimi de yüzde 1.4 azalmış.

Hakkını yemeyelim ofisimizin...

Verileri pozitif tarafta tutmak için son 12 ayın büyüme oranını binde 2 olarak vermiş.

Sağlıklı bir ekonomide sanayi üretimi kararlı bir seyir takip eder ve büyüme oranları azalsa da büyük çoğunlukla hep pozitif alanda yer bulur.

Bizde nasıl diye örneğin son 226 aya (baz yılı olan 2015'ten bu yana) baktığımızda bunun 132'sinde artı, kalan 94'ünde eksi alana yayılmış üretim değişim oranlarını görüyoruz.