İnsan sermayesi birikimi, ekonomik büyümenin temel itici gücüdür. Üretim sürecine giren en önemli girdidir. Emek ve fiziksel sermayeden ayrı olarak tanımlanması ve onlara da katkı yani dışsal fayda sağlamasıyla öne çıkan bir üretim faktörüdür.

Eğitim seviyesi ve okullaşma ile başlar ölçümü. Okulda harcanan yılın temel göstergesi olması yanında, onun yarattığı ürün ve yan ürünler insan sermayesinin sayısallaştırılmasını sağlar.

İnanılmaz toplumsal fayda yaratır bu sermaye türü.

Eğitimli ve kalifiye çalışanlar daha yüksek verim ile üretime katkı yapar.

Eğitim ve beceri kazanma süreci teknolojik değişimlere, gelişmelere uyumsallaşmaya yardımcı olur.

İnsan sermayesine yapılan yatırım, beceri açıklarını azaltır ve işgücü piyasasının esnekliliğini azaltır. Eğitimli işgücü değişen çalışma ortamlarına daha iyi uyum sağlayarak emek arz ve talebini en iyi koşullarda buluşturur.

Ücret sömürüsünü önler.

İnsan sermayesi sadece yarattığı çıktı ile de değil, diğer üretim girdilerine sağladığı pozitif dışsal etkilerle de ekonomik büyümeye ek katkı sağlar. Vasıfsız ve orta kaliteye sahip çalışanların verimliliğini artırarak aynı birim zamanda üretimi artırır, özetle sosyal refahın orta ve uzun dönemde daha da yukarılara çıkmasına destek verir.

Sadece bu ve benzeri üretime katkısı ile gündem oluşturmaz insan sermayesi.

İnsan sermayesi yolsuzluğu önler. Hukukun daha etkin işlemesi için altyapı niteliğindedir.

Kurumların daha etkin işleten çarkları destekler, kirlilikleri ortadan kaldırır.

Rüşvete karşı bir mücadele aracıdır.

Akıldışı uygulamalara karşı kullanılan en büyük mücadele birimidir.

Toplumsal zenginliği besleyen en önemli faktör olması yanında, yaratılan zenginliğin de en iyi bir şekilde bireylere dağılımının yönteminde en etkin araçtır. Aşırı zenginlik ve yoksulluğu da önleyen bir özelliğe sahiptir.

Eğitimdir kaynağı onun.