Bir temiz vurgun: döviz kuru korumalı mevduat

Ekonomimizde tarif edilemez bir yalancı mutluluk yaşanıyor bugünlerde.

Yanlış anlamayın...

Bu duyguyu tadanlar sadece karar verici konumda olanlar. Başta da Maliye bakanımız.

Nedeni ise KKM (kur korumalı mevduat) denen sözde finansal aracın artık sonuna gelindiği ve artık kuru korumak için o ucube yönteme başvurulmayacağı, yaratılan ve fakirden zengine doğru aktarılan servet transferinin en azından bu yöntemle artık olmayacağının kararının verilmesi...

Tüm bu süreci anlamak, sonuçlarının ne olduğunu ortaya koymak için biraz geriye gidelim.

21 Aralık 2021 tarihinde başladı her şey. Bizi yönetenler enflasyonu dizginlemek ve ekonomik buhranın etkisini biraz da olsa azaltmak için şapkadan tavşan çıkarırcasına ortaya bir finasal yöntem attılar.

Kur korumalı mevduat hesabı.

Buna göre bankaya vadeli Türk Lirası yatırırsın ve belli bir faiz alırsın. Yatırdığın para Türk Lirası cinsinden olduğundan vade sonunda döviz kuru çok yükselmişse aradaki fark da sana ödenir böylece yüksek faiz geliri elde ederken dövizin yükselişinden de geri kalmaz oradan da ek gelir yaratırsın.

Amaç ilk görüşte rasyonel gibi gözüküyor, değil mi

İnsanlar dövize yönelmesin, lirada kalsın ve bunun doğal sonucu olarak döviz nedenli enflasyon bir nebze de olsa sabit kalsın ya da azalsın istendi öncelikle.

Bu sade fikrin altında uygulayanların da derinden gözlemleyeceği, önceden hesapladıkları bir vurgunun olduğu, doğrudan ve dolaylı maliyetlerinin çıkacağı bir kurnazlıkla dizayn edilmiş planlı bir mevduat ürünü vardı.

Süreç yukarıda belirttiğim üzere 21 Aralık'ta başladı. İki yönlü bir vurgun süreciydi bu.

Öyle böyle değildi başlangıçtaki vurgun.

21 Aralık'ta fiilen başlayan KKM sürecinin 20 Aralık 2021'de halka açıklanmasının metoduna ve yarattığı vurguna dönelim önce.

20 Aralık akşamı saat 19:30 civarı, kabine sonrası KKM dahil bir dizi adımı açıkladı cumhurbaşkanı. Açıklamanın hemen arkasında dolar/TL kuru hızla gerilemeye başladı. Aynı gün seans sonunda lira dolar karşısında yüzde 20'den fazla değer kazandı. 19:40'ta dolar/TL 18.16 iken konuşma sonrası 16.27'ye indi. Gece boyunca ise 13.50 seviyelerini gördü. 23-24 Aralık arasında düşüş sürdü ve dolar 11 TL seviyelerini gördü.

Harika bir resimle bize sunulan bu ürün 2021'in son ve en büyük vurgununu yarattı.

Kimin lehine

O saatte döviz alım satım işlemi yapma izni olanlar ile bizi yönetenlerin lehine.

Konuşmanın finansal piyasaların kapanmasından sonra yapılması sonucunda döviz işlemlerine erişemeyen sade vatandaş haricinde kalan grupların inanılmaz seviyelerde gelir elde ettikleri görüldü. Aslan payının doğal olarak karar verici seviyedeki kişilere gittiğini tahmin etmek zor değildi zira bu haber etkisini bilen kesimin döviz piyasasında pozisyon almaması hiç de akla yatkın bir uygulama değildi.

TÜİK'in açıkladığı o zamanki yüzde 36.08'lik (ENAG, yüzde 82.81) enflasyona karşı korumak için döviz alan sade vatandaşların bir gün içinde nasıl fakirleştiklerini ve bunun da bilinçli olarak devlet eliyle sistemli bir şekilde yapıldığını tecrübe ettik.

Aynı zamanda süreçte, ilk vurgunu da gözlemlemiş olduk.

Birkaç gün içinde servetine servet katanların hareketlerini izledik durduk sade halk olarak. iftçi kaybetti, memur kaybetti, dövizini o gün satamayan herkes kaybetti.

ok büyük bir vurgundu, çok ama bu daha servet transferinin ilk aşamasıydı.

44 ay sürdü tamı tamına...

Kısa süreli kur geçişkenliğini önledi öncelikle...

Öte yandan toplumsal yüksek maliyet, ciddi yan etkiler ve piyasalarda bozulmalar yarattı. Enflasyonu kalıcı bir şekilde dizginleyemedi. Hatta TÜİK tarafından sunulan enflasyon oranı daha sonra yüzde 70'leri aştı.