"Şefaati inkâr edenlere, şefaat yoktur!.."

Ehl-i sünnet itikâdına göre: "Allahü teâlâ, âhırette bütün insanları ve canlıları diriltecektir."

Üstâd Abdülkâdir Bağdâdî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. Bağdad'da doğup yetişti. Çocukluğunda babası ile beraber Nişâbûr'a gidip âlimlerden ilim ve hadîs-i şerîf öğrendi. Daha sonra İsferâin'e gidip, Ebû İshâk el-İsferâînî'nin derslerine devam etti. Onun vefâtı üzerine talebelere ders okuttu. 420 (m. 1029) senesinde İsferâîn'de vefât etti. "El-Fark beyn-el-firâk" isimli eserinde buyuruyor ki:

"Ehl-i sünnet itikâdına göre: Allahü teâlâ, âhırette bütün insanları ve canlıları diriltecektir. Ehl-i sünnetin dışında bulunan bazı fırkalar, 'Âhırette sâdece insanlar diriltilecektir. Cennet ve Cehennem yaratılmamıştır'diye inkâr ettiler. Cennet nimetleri Cennettekilere, Cehennem azâbı da müşriklere ve münâfıklara devamlıdır. Cehmiyye fırkası ile Kaderiyye fırkasından Ebü'l-Huzeyl taraftarları buna inanmadılar. 'Cennette nimetler, Cehennemde azâblar bir müddet sonra son bulur' dediler. Cehennemde kâfirlerden başkası temelli kalmayacaktır. Kaderiyye ve Havâric'in görüşlerine göre ise, Cehenneme giren herkes orada devamlı kalırlar. Ehl-i sünnet itikâdında olanlar, kabirde sorgu ve suâlin var olduğuna inanırlar. Günah işleyenlere ve kabir azâbına inanmayanlara, kabirde şiddetli azap yapılacağına inanırlar. Havz, Sırat ve Mîzân'ın olduğuna, bunları inkâr edenlerin Kevser Havzından içemeyeceği ve sırattan geçerken ayaklarının kayıp Cehennem ateşine düşeceğine Ehl-i sünnet inanmıştır.

Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) ve O'nun ümmetinden sâlih kimselerin, günahkâr olan müminlere ve kalbinde zerre miktarı îmânı olanlara şefaat edeceklerine Ehl-i sünnet inanmıştır. Ayrıca şefaati inkâr edenlerin, şefaatten mahrum kalacaklarını da bildirmişlerdir."