"Sıkıntıya düşmeden önce emniyet tedbirini alan kimse, ayağını sağlam yere basmış olur."
Sidi Muhammed Ebû Abdullah hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1161 (m. 1748) senesinde Fas'ın güneyindeki Batı Sahra denilen yerde doğdu. Yedi yaşına gelince kırâat âlimlerinden İmâm-ı Nâfi'nin kırâati üzere, Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Sonra usûl ve fürû' ilimlerini öğrendi. Fas'a giderek hadîs dersleri aldı. Sonra talebe yetiştirmeye ve fetvâ vermeye başladı. Tasavvuf yolunda da çok ilerledi. Bir gece Resûlullah efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) rüyâsında gördü. Resûl-i ekrem ona; "Sen benim hâlis evlâdımsın. Senin soyun Hasan bin Ali'ye ulaşır" buyurdular. 1203 (m. 1788) senesinde Batı Sahra'da vefât etti...Birçok hikmetli sözleri vardır. Buyurdu ki: "Gaddarlık, herkes için kötü bir şeydir. Şan, şeref sahibi ve büyük zâtlar için daha çirkindir." "Allah için dost olan, kişiye doğru yolu gösteren, fesattan uzaklaştıran ve ibâdetlerinde yardımcı olandır." "Vefâkârlık, emânetin ikiz kardeşidir ve kardeşliğin süsüdür." "Takvâ, dîni ıslâh, nefsi muhafaza eder ve mürüvveti süsler." "Akıllı; alçak dünyâdan el çeken, Cennet-i a'lâya göz dikendir." "Sabır en güzel huy, ilim en şerefli süs eşyâsıdır." "Kalblerin gafletine, gözlerin uyanık olması fayda vermez." "Müttekî, günahlardan uzak durandır.""Sıkıntıya düşmeden önce emniyet tedbirini alan kimse, ayağını sağlam yere basmış olur." "İtâat halkın Cenneti, adâlet devletin Cenneti." "Sabır, insanın başına gelene katlanması demektir. Onu kızdırana karşı da kendisine hâkim olmaktır." "Korku kaderi değiştirmez, yalnız sevâbın yok olmasına sebeb olur." "İhtiras, rızkı artırmaz." "Kârlı olan, dünyâyı âhıretle değiştirendir." "İnsanlar, bir sayfadaki resimler gibidir, her katlamada biri ortaya çıkar."