"O gün altının, malın değeri olmaz!.."

"Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin!"

Abdullah Batalyûsî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. 444 (m. 1052) senesinde Endülüs'te (İspanya) Batalyûs (Badajoz) şehrinde doğdu. Sonra Belensiye (Valencia) şehrine yerleşti. Endülüs'teki âlimlerden ilim öğrendikten sonra, talebe yetiştirdi. 521 (m. 1127) senesinde Belensiye'de vefât etti. El-İktidâb fî şerh-i edeb-il-küttâb isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet îtikatını, kısaca öğrenmesi farzdır. Bundan sonra, iki şey öğrenmesi lâzım olur. Biri kalb için olan, ikincisi beden için lâzım olan bilgidir. Beden için olan bilgi de ikidir. Biri yapacağı emirler, ikincisi sakınacağı yasaklardır.

Haramlardan kaçınmak iki türlüdür: Birinci kısmı, yalnız Allahü teâlânın haklarına dokunan günahlardan kaçınmaktır. İkinci kısmı, insanların, mahlûkların hakları da bulunan günahlardan kaçınmaktır. İkinci kısmı, daha mühimdir. Allahü teâlâ, hiçbir şeye muhtaç değildir ve çok merhametlidir. Kullar ise, pekçok şeye muhtaç oldukları gibi, hasîs ve alçaktır. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:

(Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin! Zîrâ o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevaplarından alınacak, sevapları olmazsa, hak sahibinin günahları, buna yüklenecektir.)

Kıyâmet günü, hak sahibi, hakkını affetmezse, bir dank hak için, cemaat ile kılınmış, kabûl olmuş yediyüz namazı alınıp, hak sahibine verilecektir.