"Nefisimizin kötülüğünden Allahü teâlâya sığınırız..."
"Uygunsuz işlerin hepsinden Allahü teâlâya tevbe etmeli, Ona yalvarmalıdır!"
Kale'î hazretleri, Şafiî mezhebi kelâm, fıkıh ve usûl âlimlerindendir. İsmi, Abdullah bin Halîl'dir. 760 (m. 1359) senesinde Şam kalesinde doğdu. Burada meşhur âlimlerden ilim tahsil etti. Mısır'a gidip oranın büyük âlimlerinden de ilim öğrendi. Sonra Şam'a geldi. El-Akîbet-ül-kebîre isimli zaviyesinde ders verirdi. 833 (m. 1430) senesindeŞam'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:Bir kimse, kötü huylarını yok etmezse ve emirlere uyarak ve yasaklardan sakınarak kendini süslemezse, bu nîmetim kokusunu bile duyamaz. İslâmiyetten kıl ucu kadar bile ayrılan bir kimsede ahvâl ve mevâcid hâsıl olursa, bunlara istidrâc denir ki, onu dünyada ve âhırette rezil olmaya sürükler. Allahü teâlânın sevgili Peygamberine ayak uydurmayan bir kimse, felaketlerden kurtulamaz. Birkaç günlük dünya hayatını, Hak teâlânın râzı olduğu şeyleri yapmakla geçirmelidir. Bir kimsenin işlerinden, onun sahibi râzı olmazsa, onun yaşaması nasıl olur Hak teâlâ, onun büyük, küçük her yaptığını bilmekte ve görmektedir. Hazırdır ve nâzırdır. Utanmak lâzımdır. Eğer bir kimsenin onun çirkin ve kötü işlerini gördüğünü anlasa, onun gördüğü yerde bozuk bir şey yapmaz. Ayıplarını, kusurlarını onun gördüğünü istemez.Müslümanlara ne oldu ki, Hak teâlânın hazır olduğunu bilerek, Onun beğenmediği şeyleri yapmaktan sıkılmıyorlar Bu nasıl Müslümanlıktır Hak teâlâya, kendi kusurlarını gören bir kimse kadar kıymet vermiyorlar. Nefislerimizin kötülüklerinden ve işlerimizin bozuk olmasından Allahü teâlâya sığınırız. Hadis-i şerifte,(Lâ ilâhe illallah diyerek îmanınızı tâzeleyiniz!)buyuruldu. Şânı, şerefi çok büyük olan bu sözle her ân, îmanı tâzelemeli. Uygunsuz işlerin hepsinden Allahü teâlâya tevbe etmeli, Ona yalvarmalıdır! Belki, tevbe etmek için başka zaman ele geçmez. Hadis-i şerifte,