"Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı!"
Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır, ama az ye!Çünkü ateşten bir lokmadır!
Celâleddîn Ârif Çelebi Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî'nin torunu, Sultan Veled'in oğludur. 1271 (H.670) senesinde doğdu. Babası Sultan Veled'den zâhirî ve bâtınî ilimleri öğrendi. Babasının vefâtından sonra onun halîfesi, vekîli oldu. 1319 (H.719) senesinde Konya'da vefât etti. Bir sohbeti sırasında buyurdu ki:Üstadım, dedem Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî hazretleri Mesnevi'sinde şöyle anlatır:Ten kafese benzer. Girenlerin, çıkanların, insanla dostluk edenlerin aldatmasıyla can bedende dikendir. Bu, "Ben senin sırdaşın olayım" der. Öbürü "Hayır, senin akranın, emsalin benim" der.Bu der ki: "Varlık âleminde güzellik fazilet, iyilik ve cömertlik bakımından senin gibi hiçbir kimse yok." Öbürü der ki: "İki cihan da senindir. Bütün canlarımız senin canına tabidir." O da, halkı, kendisinin sarhoşu görünce kibirlenir, elden, avuçtan çıkmaya başlar. Şeytan onun gibi binlerce kişiyi ırmağa atmıştır!Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır, ama az ye!Çünkü ateşten bir lokmadır! Ateş gizlidir, zevki meydanda. Dumanı sonunda meydana çıkar.Sen "Ben o metihleri yutar mıyım O, tamahından methediyor. Ben, onu anlarım" deme! Seni metheden, halk içinde aleyhinde bulunursa onun tesiriyle gönlün, günlerce yanar.Onun; mahrumiyetten senden umduğunu elde edemeyip ziyan ettiğinden dolayı aleyhinde bulunduğu hâlde, osözler, gönlüne dokunur, onun tesiri altında kalırsın. Metihten de bir ululuk gelir, dene de bak! Methin de günlerce tesiri altında kalırsın. O metih canın ululanmasına, aldanmasına sebepolur.