"Makâm-ı Mahmûd" şefaat makamıdır...

Kıyâmet gününde Peygamber Efendimizeşefaat etme yetkisi verilecektir.

Ebû Musa el-Medini hazretleri hadis hafızlarındandır. 501'de (m. 1108) İran'da İsfahan'da doğdu. İlk tahsilinden sonra Hemedan ve Bağdat'ta hadisin yanı sıra kıraat de okudu. Tahsilini tamamladıktan sonra İsfahan'a dönerek orada talebe yetiştirdi. 581'de (m. 1185) İsfahan'da vefat etti. Şöyle nakletmiştir:

Kıyâmet gününde Peygamber efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) şefaat etme yetkisi verilecektir. O'na Makâm-ı Mahmûd verilerek de diğer Peygamberlerden (aleyhimüsselâm) üstün kılınmıştır. Bu mevzûda cenâb-ı Hak, İsrâ sûresi 79. âyetinde meâlen; "Gecenin bir kısmında da uyanıp, sırf sana mahsûs olmak üzere onunla (Kur'ân-ı kerîmle) teheccüd kıl. Tâ ki Rabbin seni kıyâmette Makâm-ı Mahmûd'a (âhıretteki şefaat makamına) göndere..." buyurdu.

Resûlullah Efendimize, Makâm-ı Mahmûd'dan suâl ettiler. "O şefaattir" buyurdu...

Ka'b bin Mâlik'in (radıyallahü anh) bildirdiği hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz; "Kıyâmet günü insanlar haşrolunduklarında ben ve ümmetim bir yerde olacağız. Rabbim bana yeşil bir elbise giydirecek. Sonra bana izin verilecek. Allah tarafından ne söylemem isteniyorsa söyleyeceğim, işte Makâm-ı Mahmûd budur" buyurdu.

İbn-i Mes'ûd (radıyallahü anh) "Makâm-ı Mahmûd, Resûlullah efendimizin Arş'ın sağında durmasıdır. Kimse orada durmayacaktır. Bu sebeple evvelkiler de, sonrakiler de O'na gıbta edecekler" dedi.