Korkuve ümit, âhiret inancındandoğar...

"Âhırette en çok mes'ûd olanlar, Allahı en çok sevenlerdir. Çünkü âhıret demek, O'na kavuşmak saâdetine ermek demektir."

Seyyid Mehmed Hamîdî hazretleri Anadolu âlim ve velîlerindendir. Isparta vilâyetinin Eğirdir kasabasından olup Pîrî Halîfe diye meşhûr oldu. Seyyid Emîr Buhârî hazretlerinin sohbetlerine devâm ederek yüksek derecelere kavuştu. Hocasından icâzet aldıktan sonra talebe yetiştirdi. 1555 (H.962) senesinde Isparta'da vefât etti.

Bu mübarek zat buyurdu ki:"Tasavvuf; hiçbir şeye sahip olmaman ve hiçbir şeyin de sana sahip olmamasıdır."

"Allahü teâlâyı sevenler, dünyâ ve âhıret şerefine kavuşarak gittiler. Çünkü Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), (Kişi sevdiği ile beraberdir)buyurdu."

"Muhabbet, sevenle sevileni birbirine celb ettiği zaman kemâle erer."

"Âhırette en çok mes'ûd olanlar, Allahı en çok sevenlerdir. Çünkü âhıret demek, O'na yönelmek ve O'na kavuşmak saâdetine ermek demektir. Tövbe, sabır, zühd, korku gibi makamlar, muhabbetin kollarından birini elde edebilmek için birtakım yollardır. Esas olan ise, Allahtan başkasına kalbde yer vermemek, temizlemektir. Bunun da başlangıcı; Allaha, âhırete, Cennet ve Cehenneme inanmaktır. Bu îmândan korku ve ümid doğar."

"Hayatta olduğumu hatırlatıp, sevgiliden ayrı olduğumun alâmeti olduğu için, âlemde gördüğüm her şeyden nefret etmeyince, muhabbetimin saflığına inanmam."

"Kulun Hakka ulaşmasının başlangıcı, vücûdunun ihtiyâçlarını gidermekle uğraşmaktan vazgeçmesidir. Haktan uzaklaşmasının başlangıcı da, nefsine uyup onunla haşır neşir olmasıdır."

"Bir şey, kendinden daha ince bir şeyleifâde edilebilir. Muhabbet, o kadar incedir ki, onu açıklamak için ondan ince bir şey bulmak mümkün olmadığına göre; muhabbet, dil ile ifâde edilip anlatılamaz."