Hırsızlık, büyük günahlardan biridir
Bir mümin, zevcesini günahtan kurtarmak için, malını istediği şekilde sarf etmesine izin vermelidir.
İbrâhim Sumâdî hazretleri büyük velîlerdendir. Şam'da Sumâdî köyünde doğdu. Zamanının büyük âlimlerinden olan Şemsüddîn Meydânî ve Necmüddîn-i Gazzî'ye talebe oldu. Her ikisinden çok istifade etti. Hadis, fıkıh ilimlerini öğrendi. Şam'da fetvalar verdi ve ders okuttu. 1644 (H.1054) senesinde Şam'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:Hırsızlık, büyük günahlardan biridir. Çok kadınlar, bu günaha yakalanmıştır. Hırsızlığın inceliklerinden kurtulabilen kadın pek azdır. Kocalarının malını, kocalarının izni olmadan harcayan kadınlar hırsız oluyor. Bununla, büyük günaha girmiş oluyor. Bu hâl, hemen bütün kadınlarda var gibidir. Hepsinde bu hıyanet hasıl olmaktadır. Ancak, Allahü teâlânın koruduğu az kimse bundan kurtulmaktadır. Keşke, bunun hırsızlık olduğunu, günah olduğunu bilselerdi. Bunu, helal bilenleri çoktur. Helal bilenlerin kâfir olmaları korkusu çoktur. Allahü teâlâ, kadınları şirkten menettikten sonra, ikinci olarak, hırsızlıktan men buyurdu. Çünkü bunu helal sanarak, çoğu kâfir olur. Bundan dolayı, bu günah, kadınlar için, başka günahlardan daha büyük oldu. Böyle kadınlar, kocalarının mallarını her zaman alarak hıyanete alıştıklarından, böylece, başkasının malını kullanmanın çirkinliği kalplerinden kalkar. Başkalarının mallarını da habersiz kullanmak kendilerine hafif gelir. Çekinmeden başkalarının mallarına hıyanet ve hırsızlık eder. İyi düşünülürse, böyle olacağı açıkça anlaşılır. O hâlde, kadınları hırsızlıktan menetmek, dîn-i islâmda çok ehemmiyetlidir. Şirkten sonra, onlar için ikinci çirkin şey bu oldu. Bir mü'min, kendine sadık ve emin olan zevcesini bu büyük günahtan kurtarmak için, malını istediği şekilde sarf etmesine önceden izin vermelidir.