"Fitneye sebep olacak nasihati yapmamalı!.."

Nasihat, birinin yüzüne karşı olmamalı, umûmî olarak, ortada söylenmelidir. Hiç kimse ile münâkaşa etmemelidir...Yahyâ bin Şeref Nevevî hazretleri Şâfiî âlimlerinin büyüklerindendir. 1233 (H.631)de Şam'ın güneyindeki Nevâ kasabasında doğdu. Şam'daki Revâhiyye Medresesinde tahsîle başladı. Usûl, nahiv, lügat ve benzeri ilimlerin inceliklerine vâkıf oldu. İcazet alıp, Dâr-ül Hadîs-il Eşrefiyye'de ders verdi. Aynı zamanda evliyâ-i kirâmın büyüklerindendir. Çok kerâmetleri görülmüştür. 1277 (H.676) yılında vefât etti.İmâm-ı Nevevî şöyle buyurdu: "Birinin evine, odasına, bahçesine girileceği zaman izin istemek vâcibdir. Kapıya vurarak, zili çalarak veya seslenerek, meselâ selâm vererek izin istemeden içeri girmemelidir. Ana-baba, çocuğunun; çocuk, bunların odasına gireceği zaman da izin istemelidir. İzin üç defa istenir. Birincisinde izin verilmezse, bir dakika kadar sonra, ikinci defa istemeli, yine verilmezse, üçüncü defa istemelidir. Yine izin verilmezse, (dört rek'at namaz kılacak kadar beklemiş ise) içeri girmemeli, gitmelidir. Kapı aralanırsa, aradığı kimseyi sormadan önce, kendini tanıtmalıdır. İçeri girmeye rızâsı olduğu bilinen kimsenin yanına izin almadan girilebilir.""Fitneye sebep olacak nasihati yapmamalıdır. Gücü, kuvveti, salâhiyeti olan nasihat etmez ise 'Müdâhene'olur, haram olur. Gücü yettiği hâlde, fitne çıkarmamak için nasihat etmezse, 'Müdârâ'denir, caiz olur. Hattâ müstehâb olur. Güç kullanmak, hükûmet adamlarının vazîfesidir. Alay edenlere, zarar yapacaklara nasihat verilmez...Nasihat, birinin yüzüne karşı