"Evliyânın ilhamı yalnız kendisine senettir..."

"İlhâm, sâlih müminlerde olur. Bid'at sahiplerinin ve fâsıkların kalblerine şeytanın vesveseleri gelir."

Şemsüddîn İbn-i Vücûhî hazretleri kırâat ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 582 (m. 1187) senesinde doğdu. 672 (m. 1273) senesinde Bağdad'da vefât etti. Kırâat ilmini el-Fahr-ül-Mûsulî'den öğrendi. İbn-i Rüzbe, es-Sühreverdî ve birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundu. Bir dersinde şunları anlattı:

"Edille-i şer'iyye yanidin bilgilerinin kaynağı dörttür. Kitâb, Sünnet, Kıyâs ve İcmâ'... Kıyâs ile icmâ', Kitâbdan ve sünnetten çıkmıştır. Şu hâlde, din bilgisinin ana kaynağı Kitâb (Kur'ân-ı kerîm) ve sünnettir. Bu ikisinden alınmayan her bilgi, her iş, bid'attir. Bid'at olan inanışlar, bilgiler ve işler, sapıklıktır. İnsanı felâkete götürür. Meselâ, tasavvufcu, tarikatçı olduğunu söyleyen kimseler, bir münkeri, yaniicmâ' ile bildirilenlere uymayan bir şeyi yapınca;"Biz bâtın bilgilerini biliyoruz. Bu iş bize helâldir. Siz kitaptan öğreniyorsunuz. Biz ise, Muhammed aleyhisselâmdan sorup anlıyoruz. O'nun sözüne güvenmezsek, Allahtan sorup öğreniyoruz. Şeyhimiz himmeti bizi ma'rifetullaha kavuşturuyor. Kitaptan, üstâddan bir şey öğrenmeye ihtiyâcımız yoktur. Allah bilgilerine kavuşmak için kitap okumamak, mektebe gitmemek lâzımdır. Bizim yolumuz bozuk olsaydı, nûrlar, peygamberler, rûhlar, bize görünmezlerdi. Biz yanılırsak, haram işlersek, rüyâda bize bildirilir, doğruları öğretilir, ilim adamlarının kötü gördükleri şeyler, bize rüyâda kötülenmedi, iyi bildiğimiz için yapıyoruz"diyorlar. Bu gibi saçma sözler, zındıklıktır, sapıklıktır, İslâmiyet ile alay etmektir. Kur'ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere hakaret etmek, güvenmemektir. Bunlarda yanlış ve zamana uymayan şey bulunduğunu söylemektir.