En kötü hastalık, düşük ahlaktır!..

"Güzel ahlâk, çirkin ve beğenilmeyen şeyi terk etmek,övülecek bir şeydir..."Necîbüddîn Mütevekkil hazretleri Hindistan ulemâ ve evliyâsının büyüklerindendir. Ferîdüddîn-i Şeker-Genc hazretlerinin kardeşi ve halîfesi idi. On üçüncü asrın son yarısında Delhî'de vefât etti.Bir bayram günü, dervişler onun evinde toplandılar. O gün evinde hiçbir şeyi yoktu. Dama çıkıp, ibâdetle meşgûl oldu. Kalbi ile de; "Böyle bayram günü geçiyor, çocuklarımın yemeği yok. Misâfirler geliyor, bir ikrâm görmeden geri dönüyor" dedi. Bu arada ihtiyâr birinin dama çıktığını ve şu beyti okuduğunu gördü:"Kalbime dedim, gönlüm, sen Hızır'ı gördün müCevap geldi ki, eğer görünürse görürüm."O kimse bir yemek sofrası getirdi ve; "Senin tevekkül davulunun sesi, Arş'tan duyuluyor, senin kalbin ise, yiyecek sıkıntısından bahsediyor" dedi. Necîbüddîn; "Allah biliyor ki, kendim için değil, misâfirlerim için yüzümü döndüm ve söyledim" dedi. O gelen, Hızır aleyhisselâmdan başkası değildi.
Şeyh Nizâmüddîn Evliyâ buyuruyor ki:"Şeyh Ferîdüddîn'in huzûruna kavuşmadan önce bir gün Şeyh Necîbüddîn'in huzûrundaydım. Kalktım ve; 'Bir Fâtiha ile İhlâs okuyun ki, ben buranın kadısı olayım'dedim. Şeyh Necîbüddîn gözlerini yumdu. Sesimi duymadığını zannettim. Tekrâr aynı cümleyi söyledim. Bu defâ tebessüm etti ve; 'Sen kâdı olma, başka şey ol'buyurdu."Daha sonra Nizâmüddîn Evliyâ, Ferîdüddîn Şeker Genc'in talebesi ve zamânın en büyük evliyâsından oldu.Buyurdu ki:Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen"Ey imân edenler! Sadakalarınızı, insanlara