Dinimizde uğursuz gün yoktur!..

Bir şeyin, bir günün veya bir yerin uğursuz sanılması, Yahudilikte vardır.

Hâherzâde hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. İsmi, Muhammed bin Hüseyn Buhârî el-Adîdî'dir. 483 (m. 1090) senesinde Buhârâ'da vefât etti. Mâverâünnehr'dezamanının meşhûr âlimlerinden ilim tahsil etti. "Fetevâyı Hâherzâde" isimli eserinde şöyle anlatır:

Günlerin uğursuzluğu, âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselamın gelmesi ile bitmiştir. Uğursuz günler, eski ümmetlerde vardı. Hiçbir gün, başka günlerden üstün değildir. Cuma, ramazan ve diğer mübarek günler, İslamiyet üstün tuttuğu için üstündür. Tevbe suresi, 37. âyetinin tefsirinde buyuruluyor ki: (Resulullah teşrif edince, günlerin müminlere uğursuz olmaları kalmadı.)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Müslümanlıkta uğursuzluk yoktur.) (Uğursuzluğa inanan bizden değildir.) (Uğursuzluk düşüncesinin, kendisini, ihtiyacı olan bir işi yapmaktan alıkoyan kimse, Allah'a şirk koşmuş sayılır.) (İnsan, şu üç şeyden kurtulamaz: Uğursuzluk, su-i zan ve haset. Su-i zan edince, buna uygun hareket etmeyin. Uğursuz sandığınız şeyi, Allaha tevekkül ederek yapın. Hased ettiğiniz kimseyi hiç incitmeyin!) (Bir şeyi uğursuz sayan, ona itibar etmesin ve işinden geri kalmasın!)

Bir şeyin, bir günün veya bir yerin uğursuz sanılması, Yahudilikte vardır. Dinimizde ise, bir şeyi uğursuzluğa yormak yoktur. Fakat, (Şu iş veya şu ev bana uğursuz geldi) gibi sözleri söylemekte mahzur yoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Müslümanlıkta uğursuzluk [bir şeyi kötüye yorumlamak] yoktur.) (Bir şeyi uğursuzluğa yorma, hayra yor! Sizden biriniz, hoşuna gitmeyen uğursuzluk zannettiği bir şey görünce, şöyle desin: "Ya Rabbi! İyilikleri veren, kötülükleri defeden ancak sensin. Lâ havle velâ kuvvete illâ bike.") (Yumuşak muamele uğurluluk [iyilik], sert davranmak uğursuzluk [kötülük] getirir.) (Uğuru [hayrı] ve uğursuzluğu [şerri] en çok olan uzuv dildir.) (Kötü huy uğursuzluk getirir.)