"Bu iki ciğerpareniz için adakta bulunun!"
Resûl-i ekrem Efendimiz, Hazreti Hasan ve Hüseyin'iziyârete gider. İkisi de hastalanmıştı...
Ali bin Hibetullah Cümmeyzî hazretleri kıraat, tefsîr, fıkıh ve hadîs âlimidir. 559 (m. 1164) senesinde Mısır'da doğdu. Burada ilk tahsilinden sonra ilim öğrenmek için Şam ve Bağdad'a gitti. Kâhire'ye dönerek Câmi-ül-Ezher'in hatîbi oldu. 649 (m. 1252) târihinde Mısır'da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:İnsan (Hel etâ) sûresi sekizinci âyet-i kerîmenin nüzûl (inme) sebebini, âlimler şöyle bildirirler: Bir zaman, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin hasta olmuşlardı. Resûl-i ekrem (aleyhisselâm), Eshâb-ı Kirâm ile torunlarını ziyârete gitti. Hazreti Ali ve Hazreti Fâtıma'ya hitaben; "Bu iki ciğerpareniz için bir adak adayın" buyurdular. Onlar da, Fıdda ismindeki hizmetçileri ile beraber, çocukları sıhhate kavuşursa, Allahü teâlânın rızâsı için, üç gün oruç tutacaklarını nezrettiler (adadılar)...Hazreti Hasen ve Hazreti Hüseyn sıhhat bulunca, yiyecek bir şeyleri olmadığı için, Hazreti Ali, bir Yahudiden üç sa' (12,6 litre hacmindeki kapdolusu) arpa borç aldı. Üçü de nezrlerini yerine getirmek için oruç tutmaya başladılar. Arpanın üçte birini hizmetçileri öğütüp, beş tane ekmek pişirdi. Çünkü hepsi beş kişi idiler, iftar vakti Hazreti Fatıma (radıyallahü anha), ekmeklerin her birini hazret-i Ali'nin, Hasen ve Hüseyin'in, hizmetçileri Fıdda'nın ve birini de kendisinin önüne koydu. Kapıya bir miskin geldi (Miskîn, bir günlük yiyeceği bile olmayan fakire denir.) "Ben Müslüman fakirlerinden biriyim. Açım. Yemek istemeye geldim" dedi. Önlerindeki beş ekmeği de miskine verdiler. Kendileri su ile iftar edip, ertesi gün için oruca niyet ettiler. Ertesi gün hizmetçi, kalan unun yarısını öğüttü. Bu undan beş tane ekmek pişirip iftara hazırladı, iftar vakti oldu. Tam ekmekleri yemeye başlayacaklardı ki, kapıya bir yetim gelip yemek istedi. Beşi de ekmeklerini o yetime vererek, yetimi sevindirdiler. Kendileri su ile iftar edip, ertesi gün oruca niyet ettiler. Üçüncü gün, hizmetçi, arpanın kalan kısmını öğütüp, beş tane ekmek yaptı. İftar vakti ekmekleri yiyecekleri sırada kapıya birisi gelip, esirlikten yeni kurtulduğunu, üç gündür bir şey yemediğini söyleyince, ellerindeki ekmekleri buna verdiler...