"Beni faydasızilimden koru ya Rabbî!.."

Her Müslüman erkeğin ve kadının, İslâm bilgilerini öğrenmeleri farzdır.

Muhammed bin Ahmed Mukrî hazretleri kırâat ve Hanbelî fıkıh âlimidir. 401 (m. 1011) yılında İran'da Şîrâz'da doğdu. Bağdad'a giderek zamanın meşhur âlimlerinin derslerine devam etti ve icazet alarak Nizamiye Medresesi'nde ders verdi. 499 (m. 1105) yılında Bağdad'da vefât etti.

Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Bir hadis-i şerifte, (Âlimler arasında kıymet bulmak için ve câhiller ile mücâdele için ve her yerde meşhur olmak için din bilgisi öğrenen ilim adamı, Cennetin kokusunu bile duymayacaktır) buyuruldu. Bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, mal toplamak ve bir mevki elde etmek ve hayvânî arzularına kavuşmak için ilim öğrenen ve ilmi ile amel etmeyen kimse, İslâm âlimi değildir.

Diğer bir hadis-i şerifte, (Dünyalık ele geçirmek için, ilim öğrenen, dünyada mal ve mevkielde eder. Âhiretteki kazancı ancak Cehennem ateşi olur.)Böyle ilmin faydası yoktur. Böyle ilimden kaçmak lâzımdır. Nitekim hadis-i şerifte, (Yâ Rabbî! Beni faydasız ilimden koru!) buyuruldu. Bir Müslümanın öğrenmesi lâzım olan bilgilere (İslâm ilimleri) denir. İslâm ilimleri iki nev'dir. (Din bilgileri) ve (Fen bilgileri).

Faydasız ilim iki türlüdür: Birincisi, yukarıda bildirilen Cehennemlik olanların öğrendikleri din bilgileridir. İkincisi, din bilgileri ile birlikte olmayan fen bilgileridir. (Her Müslüman erkeğin ve kadının, İslâm bilgilerini öğrenmeleri farzdır) hadis-i şerifi, Allahü teâlânın rızasına uygun ilimleri öğrenmeyi emretmektedir. Böyle olmayan kimselere ilim öğretmek, domuzlara altın ve inci tasma takmak gibidir.Bir hadis-i şerifte, (Kıyâmete yakın hakîkî din bilgileri azalır. Câhil din adamları, kendi görüşleri ile fetvâ vererek, insanları doğru yoldan saptırırlar) buyuruldu.