"Annemin duâsı sebebiyle mesut bir hayat yaşadım"
"Annemsâliha bir hanım olup, Kur'ân-ı kerîmi ezberlemişti. Ayrıca dînî ilimleri de çok iyi bilirdi."
Zeynüddîn İbn-i Neciyye hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 508 (m. 1114) senesinde Şam'da doğdu. Sonra Mısır'a gidip yerleşti. 600 (m. 1203) senesinde Mısır'da vefât etti. Selâhüddîn-i Eyyûbî, onunla her zaman mektuplaşırdı. Aynı yerde bulunduklarında, kendisi ve çocukları, onun meclisinde hazır bulunurdu. Selâhüddîn-i Eyyûbî, Kudüs'ü fethettiği zaman, o da berâberindeydi. Orada, bir vaaz kürsüsünün üzerinde ayağa kalkarak, cemâate ilk defa o konuştu. O gün herkes buna şâhit olmuştu.Nâsıhuddîn şöyle anlatıyor: İbn-i Neciyye bana dedi ki: "Ben, annemin duâsı sebebiyle mesut bir hayat yaşadım. O, sâliha bir hanım olup, Kur'ân-ı kerîmi ezberlemişti. Ayrıca dînî ilimleri de çok iyi bilirdi."Bir dersinde şunları anlattı:İbâdetleri iktisatüzere, yanine az, ne de pek aşırı olmayarak orta miktarda yapmak lâzımdır. Allahü teâlâ, Bekâra sûresinin 185. âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ sizin için kolaylık istiyor. Güç işleri yapmanızı istemiyor)buyuruldu. Bunun için, ağır hastanın ve yolcunun oruç tutmamasına izin verdi. Bize ağır ve sıkıntılı işler yapmayı emretmedi. İnsan iki işten birini yapmak durumunda kalırsa, bunlardan hafif ve kolay olanını yapması daha doğrudur. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), birinin mescidde saatlerce namaz kıldığını işitti. Mescide gelip, bunu omuzlarından tutarak; "Allahü teâlâ bu ümmetten kolay işler yapmasını istiyor. Güç işleri beğenmiyor" buyurdu.Allahü teâlâ, bu ümmete kolay şeyleri emretti, İslâm ahkâmına uymak pek kolaydır. Mâide sûresinin 90. âyetinde meâlen; (Ey mü'minler! Allahü teâlânın size helâl ettiği tayyib, yanigüzel şeyleri, kendinize haram etmeyiniz! Helâllere haram demeyiniz! Allahü teâlâ, helâl ettiği şeylere haram diyenleri sevmez!" buyurdu.