Allahü teâlânın sevgili kullarını küçümsemek!

Seyyid Nimetullah Geylânî bir günmakam ve mevkî sâhibi birisinin yanına gider...Seyyid Nimetullah Geylânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin soyundandır. 1564 (H.972) senesinde Hindistan'da doğdu. 1605 senesinde Mekke-i mükerremeye gitti.Şeyh Ebû Bekr bin Sâlim Ba'levî'den tasavvuf yolunu öğrendi. 1636 (H.1046) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Çok kerametleri görüldü.Orta hâlli tüccarlardan birisi, Nimetullah Geylânî'nin giyecek ve benzeri ihtiyaçlarını temin ederdi. Nimetullah Geylânî, bir gün o tâcirin yanına giderek, ne kadar borcu biriktiğini sordu. Tâcir, elli dirhem borcu olduğunu söyledi. Nimetullah Geylânî; "İstersen, sana o elli dirhemi vereyim, istersen o elli dirhemi benden alma, biz de buna karşılık sana, elli bin dirhem veririz" dedi. Tüccar; "Siz bilirsiniz" dedi.Seyyid Nimetullah Geylânî, tâcire; "Yalnız elli dirhemi benden almamak husûsunda gönlün râzı mı" dedi. Tâcir; "Evet, râzı" dedi. Seyyid Nimetullah Geylânî; "O zaman git, güvendiğin birisi ile bana bu elli dirhemi bağışlayıp bağışlamayacağın husûsunda istişâre et" dedi. O tüccar da gidip istişâre etti. Sonra tâcir, Seyyid Nimetullah Geylânî'nin yanına gelerek; "Efendim, o elli dirhemi gönül rızâsı ile size bıraktım" dedi. O zaman Seyyid Nimetullah Geylânî tâcire; "O hâlde git biz sana vaadimizi yerine getiririz" dedi. Çok geçmeden, tâcir çok para kazandı. Elli bin dirhemden fazlasına sâhip oldu...Bir gün Seyyid Nimetullah Geylânî, makam ve mevkî sâhibi birisinin yanına gitmişti. Orada,