Alışveriş ilmini bilmeyen harama düşer!..

Her Müslüman, her zaman karşılaştığı ve yapması îcâb eden şeylere dâir bilgileri öğrenmesi lâzımdır.

Şemsüddîn Cevcerî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 821 (m. 1418) yılında Mısır'da Cevcer'de doğdu. Kâhire'de çeşitli zâtlardan değişik ilimleri okudu. İcazet alarak medresede ders vermeye başladı. Ondan, birçok seçilmiş kimse ilim öğrendi. Sonunda Kâhire'ye başkadı oldu. 889 (m. 1484) yılında Kâhire'de vefât etti... Bir dersinde şunları anlattı:

Erkek olsun, kadın olsun her Müslümana, mukim iken olsun, yolcu iken olsun her zaman karşılaştığı ve yapması îcâb eden şeylere dâir bilgileri öğrenmesi lâzımdır. Meselâ her Müslümanın günde beş vakit namaz kılması farz-ı ayndır. Bu sebeple en az namaz sahih olacak kadar, namaza âit bilgileri (meselâ gusül, abdest, bunlarda kullanılabilecek suların vasıfları, namazın şartları, rükünleri, namazda okuyacak kadar Kur'ân-ı kerîm ezberlemek gibi) öğrenmek elbette farzdır.

Bir ibâdeti yaparken o ibâdetin farzlarını öğrenmek farz olduğu gibi, vâciblerini öğrenmek de vâcibdir. Demek oluyor ki, bir ibâdetin yapılabilmesi için, farz olan bilgileri öğrenmek farz, vâcib olan bilgileri öğrenmek de vâcibdir. Yanifarzı yerine getirmeye vesile olan bilgileri öğrenmek farz, vacibi yerine getirmeye vesile olan bilgileri öğrenmek ise vâcibdir. Bunun gibi, bir sünneti ve müstehâbı yapabilmeye vesile olan bilgileri öğrenmek ve bilmek de sünnet ve müstehâb olmaktadır. Oruç ve zekât gibi diğer ibâdetlere âit bilgileri öğrenmek de böyledir.

Bu hâl ibâdetler husûsunda böyle olduğu gibi, ticâret ve sanatta da böyledir. Yanibir Müslüman, nafakasını helâlden kazanabilmek, kimseye muhtaç olmamak, kendinin ve çoluk-çocuğunun saadet ve rahatlarını temin etmek için bir sanatta, ticârette, bir iş kolunda çalışırken, bu çalışmasında harama düşmemek için lâzım olan husûsları öğrenmesi farzdır... Mesela, bakkallık yapacak bir kimsenin bu işe başlamadan evvel, bey' ve şirâ yanî alışveriş ilmini çok iyi öğrenmesi lâzımdır. Aksi hâlde harama düşmekten kurtulamaz. Hâlbuki, daha evvelden, alışveriş ilminden, kendine lâzım olan kadarını bilmesi farz idi. Şimdi ise, alışveriş onun mesleği, işi olmuş, bu iş için lâzım olan alışveriş ilminin her kısmı ile muâmele etmek durumunda kalmıştır. Bu ilmi iyi bilmeyenin ise haramdan kurtulamayacağı meydandadır.