"Âlimler hâriç, insanların hepsi ölüdür!.."

"Âlimlerin cezası, kalbinin ölmesidir. Kalbin ölmesi de, dünyâyı istemesidir."

Ahmed bin Handan hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Horasan'da Nişâbûr'da doğdu. Ebû Osman Hayri'nin sohbetlerinde kemale ermiş, Ebû Hafs ile görüşmüştür. Ömrünün son yirmi yılını Mekke'de geçirdi. 311 (m. 923) yılında vefât etti. Hikmetli sözleri çoktur, buyurdu ki:

"Kişinin güzelliği, sözünün güzelliğidir. Kemali de, işlerinin doğru olmasındandır." "Bir kimsenin kalbine Hak teâlânın azameti yerleşirse, kulluk yoluyla Allahü teâlâya intisabı olan herkese saygı duyar." "Allahü teâlâya ibâdet edenlerin, ibâdetleri ile âsîler üzerine büyüklük göstermesi, günahlarından daha kötüdür ve kendisine zararlıdır." "Allahü teâlâya ibâdet edenler, tâatlerini çok gördükleri takdîrde; yaptıkları tâat kendileri için, asilerin isyanından daha kötü olur." "İnsan, başkalarının hatâlarını göreceği yerde, kendi hatasını görmeli. Nefsinin yaptığı hataları görmeli ve ona kızmalıdır." "Allahü teâlâya sadakat ile bağlananı, dünyâ musîbeteri ve diğer şeyler, onu Allahtan uzaklaştıramaz."

Îsâ aleyhisselâm buyurdu ki:"Öğrenen, amel eden ve başkalarına öğreten kimse, semâvat âleminde büyüklerden olarak çağrılır." Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh), Abdullah bin Selâm'a (radıyallahü anh) "İlim erbâbı kimdir" diye sordu. O da "Bildiği ile amel edendir" dedi. Hazreti Ömer (radıyallahü anh), "Âlimlerin gönlünden ilmi yok eden nedir" diye sorunca, o da, "Tamahtır (Dünyâ lezzetlerini haram yollardan aramaktır) dedi. Hazreti Ali (radıyallahü anh) buyurdu ki; "Âlim, ilmi ile amel etmezse, câhil, ondan ilim öğrenmekten geri durur." Ebüdderdâ (radıyallahü anh) hazretleri buyuruyor ki:"Kıyâmet gününde, 'Yâ Üveymir (Ebüdderdâ) ne öğrendin'diye sorulmasından korkmam. Ancak ben, kıyâmet günü, 'Yâ Üveymir! Bildiğinle ne amel ettin'diye sorulmasından korkuyorum." Sehl bin Abdullah buyurdu ki; "Âlimler hâriç, insanların hepsi ölüdür, ilmi ile âmil olanlar hâriç, âlimlerin hepsi sarhoştur. Muhlisler hâriç, ilmi ile âmil olanların hepsi mağrurdur. Muhlisler de, (ihlâslarını kaybetme husûsunda) büyük tehlike üzeredirler."