"Affa sarıl, iyiliği emret, câhillerden yüz çevir..."

"Dostların birbiri ile hediyeleşmesi, iyilik ve lütuf, sultanın hediyesi ise şereftir."

Abdülmelik Se'âlebî hazretleri Şâfiî âlimlerindendir. Nişâbûrlu olup, 350 (m. 961) senesinde doğdu. Pekçok âlimden ders alıp, ilimde yükseldi. Arab dili ve edebiyatı ilimlerinde pek meşhûr oldu. 429 (m. 1038) senesinde vefât etti. Se'âlebî, Mir'ât-ül-mürüvvet isimli eserinde buyuruyor ki:

Süfyân bin Uyeyne'ye"Sen, Kur'ân-ı kerîmden her bilgiyi çıkardın. Mürüvvet ile ilgili bir âyet-i kerîme okur musun" denildi. O da, meâlen;"Affa sarıl, iyiliği emret, câhillerden yüz çevir"(A'râf-199) âyet-i kerîmesini okudu. Bu âyet-i kerîmede mürüvvet; güzel âdâb ve ahlâk, Allahtan gelene rızâ göstermek, başkasını affetmek, nefse, iki dünyânın iyiliğine vesile olan iyiliği emretmek, câhillerden yüz çevirmek emredilmektedir. Kur'ân-ı kerîmde: Kötülüğe, iyilik ile karşılık vermek, iyiliğe iyilik ile mukâbele etmek, orta yolu tutmak işlerinde ve tedbîri iyi yapmak hakkında, mürüvvet ile alâkalı pekçok âyet-i kerîme vardır...Hediye, Resûlullahın (aleyhisselâm) sünnet-i seniyyesi, sultanların âdeti ve sevgisinin anahtarıdır. Hediye vermek, insanların gönüllerini kazandırır. Dostların birbiri ile hediyeleşmesi, iyilik ve lütuf, sultanın hediyesi ise şereftir."

Esmâî dedi ki: Âlimlerden birisine mürüvvetin ne olduğu sorulduğunda; "Mürüvvet; açık bir kapı, kaldırılmış bir perde, ortaya konulmuş bir yemek, kabûl edilmiş bir sözdür" dedi.

Muhammed bin Harb el-Hilâli'ye sorulduğunda"Mürüvvet; ıslâh etmek, yemek yedirmek, iyi kimselerle oturup kalkmak, aklın kabûl edeceği şeyleri haber vermektir" diye cevap verdi.

Mis'ar bin Kedâm"Mürüvvet; dinde âlim olmak, ana-babaya iyilik etmek, güneş doğuncaya kadar mescidde kalmaktır" dedi.