Boğaz balıkçılarının büyük çoğunluğu bana eski zevki vermiyor

Tarabya'daki Garaj Balık'ta servis ve ambiyanstan memnun kaldım ama yemeklerde aradığım tatları bulamadım. Lakerda ve tarama aceleye gelmiş gibiydi. Balıklar kötü değil ama heyecan vermiyor. Ne diyelim Bir standart tutturulmuş ve Boğaz ortalaması günümüzde bu. Alan ve veren memnunsa böyle gelmiş böyle gider... Gastronomi felsefesi konusunda insanları kabaca ikiye ayırmak mümkün: Bildik lezzetleri arayanlar ve yeni tatların peşinden koşanlar... Elbette ki gerçek yaşamda insanlar arasındaki çizgiler bu kadar kalın değil. Yemek açısından tutucu insanlar da zaman zaman değişiklik arzular. Buna karşılık yeniliklere açık ve meraklı birçok insan da geleneksel lezzetleri zaman zaman özler...Lokantalar açısından da aynı şey iddia edilebilir. Öte yandan geleneksel olanın bir zamanlar farklı ve değişik olarak algılandığı da unutulmamalı. Eşim bana pizzayla ilk kez lisede tanıştığını, ailesinin pizzayı garip ve yabancı kökenli bulup yemediğini söylemişti. Halbuki günümüzde Amerika'nın yemek açısından en tutucu ailelerinin bile beslenmelerinin ayrılmaz parçası. "Pizza yer misin" diye bile değil, "Pizzan neli olsun" diye soruluyor daha çok.BALIĞIN İÇİNİN SULU KALMASI LAZIMEminim bizde de birçok meze ve özellikle deniz ürününde durum bu. Çocukken evde pek karides, kalamar yendiğini hatırlamıyorum. Hele hele ahtapot hiç yenmez ve çok garip addedilirdi. Evde balık yenirdi ama ben yemezdim. Babaannem kalkan çok sever ve özellikle kemiğe bitişik jelatini tabağında hiç bırakmazdı. Ben asla yiyemezdim. Tanıdığım birçok kimse de hamsi dışı balık yemezdi. Hamsi de daha çok pilavlı olurdu.Boğaz'daki balık lokantaları da herhalde zamanında değişik lezzetler arayan küçük bir azınlığa hitap ediyordu. Gençken gittiğim iki balık lokantasını çok sevmiştim. Biri Yeşilköy'deki Hasan'dı, Diğeriyse Sarıyer'deki Urcan Balık. Sanırım ıstakozu ilk kez ikincisinde görmüş ama yemeye cesaret edememiştim. Acaba bu iki lokanta bugün karşıma çıksa eskisi kadar sever miyim Benimki nostalji mi yoksa o zamanlar balıklar ve mezeler daha mı iyiydi bilemiyorum. Bildiğim tek şey, günümüzde Boğaz balıkçılarının büyük çoğunluğunun bana eski zevki vermemesi. Belki onlar değişti, belki de yurtdışında yaşayıp referans noktalarım oluştuktan sonra ben değiştim.Balığı sevmem için dikkatli pişirilmesi, içinin sulu kalması lazım. Mezelerin de kaliteli malzemelerden ve titizlikle hazırlanması gerek. Aksi takdirde bir balık lokantasında mutsuz olmuyorum ama çok keyif de almıyorum. Tarabya'daki Garaj Balık'ta olduğu gibi.Garaj Restaurant, semtin en eski mekânlarından...Buraya bir süredir görmediğim arkadaşlarla gittim. Sohbet ve ortam çok güzeldi. Mevsim uygun ve hava sıcaktı. Servis de iyiydi. Dışarıda oturduk.