Aç kalmıyoruz ama dürüst yemekleri özlüyoruz

Batı dünyasında gastronomik açıdan değerli bulduğum sayısız lokanta 10 küsur porsiyondan oluşan tadım menüleri sunuyor sadece. Şeflerin bu dayatmasına bakılırsa müşteriye seçim hakkı sunan lokantalar 'fine dining' de denen iddialı sektörde hiç kalmayacak...Sık sık karşılaştığım iki cümle var: "Bununla doyulur mu abi" veya "Ben bunla doymam abi" Instagram hesabıma ne zaman Michelin yıldızı olan veya ona özenen bir lokantanın yemeğini koysam hemen bu cümlelerle karşılaşıyorum. Nedeni basit tabii. Gösterdiğim yemekler çok minik porsiyon. Tek tabak bu olsa iştahı normal olan bir yetişkine yetmez.Ama ortada ironik bir durum var. Bu minik tabaklar çok sayıda porsiyondan oluşan tadım menülerinin parçaları. Bu tip mekânlarda karşılaşılan temel sorun doymamak değil. Tam tersine... Sorun, önünüze gelen her şeyi yerseniz gereğinden çok fazla kalori alıp çatlayıp patlayacak kadar doymak. 3-5 tadım hoşluğu, 10 küçük porsiyon, peynir ve 2-3 tatlı yemek bir oturuşta tüm kuzuyu halletmek gibi bir şey! Kısacası bu tip yerlerde mide fesadına uğrama riski var. 'Gitme o zaman!' diye geçiyor içinizden. Haklısınız ve gerçekten eskisine nazaran çok az gidiyorum. Ama hiç gitmemek zor. Zor çünkü özellikle Batı dünyasında gastronomik açıdan değerli bulduğum sayısız lokanta sadece 10 küsur porsiyondan oluşan tadım menüleri sunuyor. Gelişmenin yönüne ve hızına bakılırsa her halde 'a la carte' denen ve müşteriye seçim hakkı sunan lokantalar 'fine dining' de denen gastronomik açıdan iddialı sektörde hiç kalmayacak. Gerçi Paris'teki L'Ambroisie veya Guy Savoy gibi hâlâ size tadım menüsü dayatmayan üst düzey lokantalar var ama bunların şefleri yaşlı. Bu tip üst düzey yerler giderek emekli oluyor.Haberin DevamıRestaurant Guy Savoy, müşterisine tadım menüsü dayatmayan üst düzey lokantalardan.Tadım menülerinin ortaya çıkışı çok uzun bir konu ve bunu bir tarafa bırakalım. Bunun yerine 'Neden ortaya çıktılar' ve 'Mahzurları ne' sorularına yanıt verelim. Ortaya çıkışın iki ana nedeni var: Hem şeflerin ve yatırımcılarının işine geliyor hem de ün ve prestij sağlama yönünden avantajlı.Özellikle bol Michelin yıldızlı 'celebrity chef'lerin (ünlü şeflerin) işine geliyor tadım menüleri. Bunun da birçok nedeni var. Her şeyden önce standardizasyon. Belli sayıda yemekte tutarlılık sağlamak her gün farklı yemekler yapmaktan kolay. Tadım menüsü sunan lokantaların çoğunluğu müşteriye seçim hakkı vermiyor ve 'Alerjiniz var mı' diye sorduktan sonra kendi seçtiği yemekleri müşteriye dayatıyor. Türkçesi 'yersen'! Bu lokantaların başındaki 'celebrity chef'ler genelde seyahat halinde ve lokanta dışında. Şef yokken düzeyin korunması lazım. Tadım menüleri genelde üç ay bazen de daha fazla değişmiyor. Her gün aynı yemekleri aynı şekilde pişirmek kolay iş. Ünlü şef mutfak çalışanlarını eğittikten sonra gönül rahatlığıyla seyahat edebiliyor.Haberin DevamıMinik tabaklar, çok sayıda porsiyondan oluşan tadım menülerinin parçaları...Tadım menüsü aynı zamanda maliyet