"Yarın cami günümüz"
"Ağustos başında gittiğimiz Zeytinburnu Millet Camii, sabah namazı tıklım tıklımdı..."
Nadiren cemaatin dolup taştığı camileri de gördüm. Genelde boş, cemaatsiz. "Bu güzelim cami de bu mahallede garip kalmış" demekten kendimi alamadım.Bir de bu güzelim camileri sahiplenen imam efendiler çok dikkatimi çekti. Bazı camilerde namaz sonrası tesbihatlar, topluca dualar yapılıyor insanlar sonuna kadar oturuyor, sabah duasından nasipleniyordu.Bazı camilerde ise namaz sonrası gelen cemaate ikramda bulunuyorlardı. Bu camiler de dolu doluydu. Demek ki insanlar cami de olsa, Allah rızası için namaz için de gitse alaka bekliyor.Bazı camilerde hocalar namaz sonrası hoş geldiniz diyor, hâl hatır soruyor, hatta bazıları çocuklara özel ilgi gösteriyordu. Hepimizin camiden çıkmasını bekliyor, ışıkları söndürerek camiden ayrılıyordu.Fatih'te evimin yakınında küçücük bir mahalle camisivar. Hürrem Çavuş Camii. İmam efendi gerçekten imamlığın hakkını vererek çalışıyor. Gerçekleştirdiği projelerle gençlerin çocukların kalbine taht kurmuş. Öğretmen, ağabey, amca, dert babası, kimsesizlerin kimsesi olmuş.Ağustos başında gittiğimiz Zeytinburnu Millet Camii,sabah namazı tıklım tıklım... Üstelik gençler doldurmuş. Yer olmadığı için dışarıda kılmak zorunda kaldık. Bir sabah serinliğinde içim coşarak şaşırarak kıldım namazımı. Sonra da gelen cıvıl cıvıl gençlere, cemaate çorba ikram edildi. Yanımdaki hanıma şaşkınlığımı anlatırken TÜRGEV yöneticisinin annesi olduğunu söyledi gülümseyerek ve anlattı olayın içyüzünü. Cami yeni yapılmış imam efendi gençlere tanıtalım diye TÜRGEV yöneticisinden çocukları camiye davet etmesini rica etmiş. Allah'ın bize lütfettiği güzel ülkemizde vazifesini severek, aldığı maaşı helal ettirmek amaçlı çalışan böyle imamlarımız olsa ne güzel olur...