Veda eden halılar
"Büyürken akıp giden hayat da böyle masumiyet gibi usulca veda ederken anlaşılmıyor..."
"Ben küçükken zaman çok farklıydı" gibi malum bir cümle ile başlamak ne kadar doğruBirçok insanın düşündüğünün aksine eskiden zaman değil insanlar farklıydıİnsanların farklı olması da içtimai hayattan mimariye, bakışlara, yazıya, konuşmaya velhasıl her şeye sirayet ederdi.Modernleşmenin ve endüstrinin handiyse her şeyi tek tip hâline getirdiği de bir gerçek. 40'ları geçenlerin hatırlayacağı bazı şeyler elbette vardır.Küçükken arkadaşlarla her cumaya gidişimizde üst kata çıkar, yüksekliğin verdiği hâkimiyet duygusunun heyecanı ile bütün cemaati izlerdik. Kubbeye yakın olmak hissi şimdilerde gözümüzü kapatsak da dualarda, bir o kadar uzakÜst katın ve büyüklerimizin kıldığı zemin katın bir altındaki Kur'ân Kursu'nun halıları farklıydı. Orta kat yekpare bir halıdan müteşekkil iken diğerleri irili ufaklı tek tek halılarla bezeliydi. En masum secdelerimizde alnımız bazen iki halının arasına gelir, yamuk duruşlarla secde ederdik.Hatırlarım; yine günlerden bir cuma günü, demek ki o gün erken gitmişiz camiye. Musallada bir tabut ve üstüntabuttan daha büyük bir halı ile örtülüydü. Muhtelif renklerde, ilmek ilmek işlenmiş gözü yormayan desenlerle bezenmiş bir halıydı Ne zaman sonra anladım ki her şeyden mazur ve biz masum bir çocukken üst katta secde ettiğimiz halılar sadakayı cariye olsun diye vefat eden insanların yakınları tarafından önce sevdiklerine sonra camiye hediye edilen halılarmış... Şimdi kaç camide böyle halı kaldı bilemiyorum... Belki de hiç...