Teşekkür ederek ayrıldılar

İkisi de "Yahu kardeş sana dün akşam kaba davrandık ceza kestik özür dileriz" dediler...

Gazete bürosunda iken yaşadığım hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum. Emekli M. Ali Başçavuş servis ve abone işlerine bakardı. Dükkânın büyük tarafında da ben ve muhasebeci otururduk. İkindi vaktiydi. Baktım o akşam bana ceza kesen iki polis, büronun önünde bakarak geçti. İçeriye girecekken beni görünce tanıyıp çıktılar. Yan taraftaki iş yerimize girdiler. Mehmet Ali Abiyle konuşmuşlar. O da "buranın yetkilisi içerideki arkadaştır" diye beni göstermiş. Biraz sonra bana ceza kesen o iki polis mahcup bir şekilde selam verip içeriye girdiler ve oturdular. Ben dünden dolayı kırgınım ama bize hep 'nefsinize uymayın' denilmiyor muydu

Ayağa kalktım, nazik bir şekilde "Hoş sefa geldiniz" diyerek ellerini sıktım.

"Ne içersiniz" dedim. "Yok" filan dediler ama ben "arkadaşlar bize çay söyleyin" dedim.

Çaylar geldi yudumlamaya başladık. O beni tahkir ederek ceza yazan memur bey:

"Yahu kardeş sana akşam kaba davrandık ceza kestik özür dileriz" deyince ben de "Abim siz görevinizi yapıyorsunuz, ben akşam olanları unuttum bile siz rahat olun" dedim.

"Beyefendi benim oğlum Karadeniz Teknik Üniversitesini kazandı şimdi Trabzon'da kaydını yaptı. Kalacak yurt gerek. Birçok yere müracaat ettik ama sizin yurdunuzda bir yer varmış. Oraya müracaat etmiş. Onlar da oğluma demişler ki:

-Akhisar'da Orhan Yavuz Ejder'i tanıyor musun

Oğlum tanımadığını söylemiş. Yurt yetkilileri:

-Eğer Akhisar büro sorumlusu referans verirse alırız, demişler. Biz de onun için geldik."