Sarı maden-altın

"Altın fiyatları... Elinde altın olan var borcu olan var dolasıyla birçok kişiyi ilgilendiriyor..."

Son günlerde altın muhabbeti var ya... İş yerimizin bulunduğu sitede bitişik dükkân, sahibi tarafından satışa çıkarıldı. İhtiyacımız vardı biz de talip olduk. Dükkân sahibi başka bir şehirde ikamet ediyordu. Telefonla görüştük. Belirli bir rakam üzerinde anlaştık ve kaporasını banka üzerinden gönderdik.

Ertesi günü iş yeri sahibi telefon açtı. Sattığı mülkün parasıyla altın almak istediğini söyledi. "Bu parayla bana oradan altın alır mısın Parayı taşıyamam ben imzaya geldiğimde alır giderim" dedi.

Başımıza geleceklerden habersiz kabul ettik. Parayı toparlayıp ortak tanıdığımız bir kuyumcuya gittim. O günkü satış bedelini gram üzerinden altına çevirdik. Kuyumcudan altının gramı, tutarı, emanet aldığına dair yazılı belge aldım. Kuyumcu arkadaş bu belgenin fotoğrafını çekip dükkân sahibine iletti. İstediği zaman gelip alabileceğini söyledi.

Buraya kadar her şey güzeldi. Satıcı bu işe çok sevindi. Biz de paramızı toparlamaya muvaffak olduk gayrimenkul sahibi olacağız, mutlu mesut evin yolunu tuttuk.

Ertesi gün tapu devri için aradığımızda işleri olduğunu bir iki gün içinde geleceğini söyledi. Beklemeye başladık. Beş altı gün geçti ses seda yok. Telefon açtım. "İşlerim uzadı birkaç gün daha bekleyin" dedi. On gün geçti yok on beş gün oldu yok.

Bu arada bugün gibi rekor kıran altın fiyatları düşmeye başladı. Aklımıza bir şey gelmiyor.

Aradan günler geçti satıcı telefonlara çıkmamaya başladı. İşler ters gidiyordu. Neredeyse bir ay geçti altın düştüğü yerden kalkamadı. Böyle beklerken o komşumuzdan bir mesaj geldi. Kısa ve net:"Ben satıştan vazgeçtim."