Romancı ve şampiyon

"Sağlığında ciddi bir kötüleşme ve bozulma görmediği için yeniden testler yaptırır..."Adamcağız hastanede genel sağlık taraması yaptırırken beyninde habis bir kitle tespit edilmiştir. Tıbben yaklaşık bir yıllık ömrü kaldığını söylemişlerdir.Adamcağız başlangıçta bir şok yaşasa da gerçeklerle yüzleşir. Kendinden sonrakilere telif hakkı kazandırmak amacıyla roman yazmaya devam eder. Daha önceden üç romanı bulunan yazar o yıl hanımının geçimi üstlenmesi sonrasında bir yıl boyunca sürekli roman yazar... Yaklaşık beş altı roman daha yazmıştır.Bu arada sağlığında ciddi bir kötüleşme ve bozulma görmediği için yeniden testler yaptırır. Patolojik sonuçlar gösterir ki beyindeki kitleden eser kalmamıştır. Daha sonra anlaşılır ke teşhis yanlış konulmuştur!..Ama o bir yıla beş-altı roman sığdıran hasta o süreçte sağlığını düşünecek vakit de bulamamıştır. Bu kişi kim midirÖldüğünde seksene yakın roman bırakan meşhur roman yazarı Anthony Burgess'tir...Sağlık uzmanlarının tespitine göre kişi gün içi ciddi bir hastalığa başlangıç yapar, ikinci gün bu hastalığı yok edecek beslenme veya davranış sergilermiş... Doğal olmanın önemini açıklayan ve dersler alınabilecek durum. Demek ki karamsarlığa düşmemek gerekiyor...İkinci olay da bir bisiklet yarış şampiyonuna ait...Şampiyon yarış öncesi kasığında şiddetli bir ağrı hissettiğini antrenörüne söylediğinde hemen uzman doktor ve kliniklerini harekete geçirir. Yapılan araştırmada hızlı hücre bölünmesi ve sıçrama özelliği olan bir kanser türü tespit edilir. Gecikmeden hasta ameliyata alınır. Ancak hastalığın özelliği nedeniyle böbrek testi yapıldığında yine ameliyata ihtiyaç duyulur. Doktorlar acaba diye hâlen tereddüt içindedir. Akciğer için de test yapılır. Sonuç yine ameliyat gerekmektedir. Doktorlar tecrübeyle bunun beyne de sıçrayabileceği ihtimali üzerinde dururlar. Yapılan test doktorları doğrular. Yapılan seri müdahalelerle sporcu sağlığına kavuşur, belli antrenman sonucunda yarışlara katılır ve şampiyonluğunu sürdürür.Tabii bu anlattıklarımız o kimselerle ilgili anekdottur. Yoksa tıbbın genel bir kuralı şöyledir ki: "Hastalık yoktur, hasta vardır." Her hasta, hastalığıyla birlikte ayrı bir dünyadır. Hiçbir hastanın gerekçesi veya sebep sonucu ile diğer bir hastaya yaklaşım sunulamaz.