"Aman ha! Devletin ormanına zarar vermeyelim. Ormancı Cafer affetmez" sözü yayılır...

Ormancı Cafer amcanın görev hassasiyetini anlatmaya bugün de devam ediyorum...

Dilden dile, ağızdan ağıza eşini bile mahkemeye verme olayı anlatılırdı. Küçüklüğümüzde bazılarımız "insan eşine bunu yapar mı" değerlendirmesinde bulunmuşuzdur. Bu konu ile ilgili aşırı yanılgılar içerisinde olduğumuzu zaman geçtikçe çok iyi anladık ve bundan dolayı bu yazımı yazma kararını aldım.

Ormancı Cafer, çoğumuz gibi fakir aileden dünyaya gelmiş. Yokluk acılar çekmiş ve bu acıları işine yansıtmamıştır. Şöyle ifade edeyim. Ormancılık mesleği, her zaman yanlış kazançlara açık meslek olarak bilinir. Ben de bunu çok kez algılamışımdır. Ormancı Cafer amca, yanlış kazançlara tevessül etmediği gibi azami ölçüde bunlardan başkalarını da uzaklaştırmaya çalışmıştır. Yanlış yapan kendi eşi dahi olsa onu mahkemeye vermiştir.

Devletin hakları söz konusu olduğunda onda tavizden eser bulmak mümkün olmamıştır. Bulunsa idi görevden alınırdı. Nitekim o meslekte irade ve irade dışı çok sayıda yanlışlıklar görevlilere büyük bedeller ödettirdi. Bunun en büyüğü, görevden el çektirmeler olmuştur.

Ormancı Cafer amcanın eşini bile mahkemeye vermesi, dikkatleri aşırı celp etti. Ormanla ilgili yanlışlıklardan uzak kalmaya çalıştı çoğu insan. "Aman ha! Devletin ormanına zarar vermeyelim. Ormancı Cafer affetmez" ifadeleri unutulmaz bir yer etmişti insanların içinde...

Batı Karadeniz Bölgesi, ülkemizin en gür ormanlarının bulunduğu bölgedir. Bunun en büyük nedenleri; bölgenin bol yağmur alması, aşırı göç yaşanması, yer altı, yer üstü ve yurt dışı çalışma imkânları, yeşil alanları sevme ve değerlendirme çalışmaları. Ormancı Cafer ve bazı insanların görevlerini hakkıyla yapmaları, doğalgaz, kömür, hidroelektrik, güneşten alternatif enerji kaynaklarının hizmete sunulması vb.dir.