"Senin şu anki yerinde olmak isteyen ne kadar insan olduğunu hiç düşündün mü"
Düşmanlarımızdan nefret etmenin bir bedeli var. Onların üzerimizde güç kurmalarına bilmeden yardım etmiş oluruz. Uykumuz iştahımız, tansiyonumuz sağlığımız ve mutluluğumuza hâkim olmalarına neden olur bu. Nefretimiz onları incitmez bilakis günlerimizi gecelerimizi cehenneme çevirir.Böyle insanların ismini listemizden silmeli ama öç almaya çalışmamalıyız. Çünkü onları incitmekten çok biz inciniriz. Sevmediğimiz insanları düşünmeye vakit ayırmayalım.Kimseye karşı sert olmayalım. Nefret duymayalım. Eğer büyük bir amaç edinirsek kimseye kin tutmaya fırsatımız olmaz.Ne ekersek onu biçeriz. Hayat her zaman uzun vadede yanlışlarımızın bedelini ödetir. Bunu hatırlarsak kimseye kızmaz öfkelenmez kimseyi yermez suçlamayız.Nankörlükler elbette olacaktır. Minnettarlık yüce bir inceliğin meyvesidir. Kaba insanlarda bulunmaz.Minnettarlık ve teşekkür herkesin yapacağı iş değildir. Gereğinden fazla konuşan, bencil, egoist, nankör insanların olmadığı bir dünya yoktur. İdeal insan diğerlerine iyilik yapmaktan zevk alır.Bizler sahip olduğumuz değerleri görmezden gelme eğilimindeyiz. Arada bir durup kendimize sormalıyız: "Neden kaygılanıyorum" diyeİş yeri sahibi şöyle anlatıyordu:"İş yerimde bazı sıkıntılar doğdu ve krize girdim ve asık suratlı homurdanan birisi olup çıktım. Bir gün yanımda çalışanlardan biri bana şöyle dedi:"Bayım eğer kızmazsan sana bir şey söyleyeceğim. Dünyada tek dertli olan insan senmişsin gibi davranıyorsun. Farz et ki bir süre için mağazayı kapattın.-İşlerin normale döndüğünde yine açabilirsin. Peki buna rağmen şükretmen gereken bir sürü şey var söyleyeyim mi Sen sürekli homurdanıyorsun ama senin şu anki yerinde olmak isteyen ne kadar insan olduğunu hiç düşündün mü Ben mesela senin şu anki yerinde olmanı o kadar isterdim ki... Bana bir baksana... Sadece bir kolum var. Yüzümün yarısı parçalanmış. Buna rağmen ayakta durabildiğime ve bir yere gidebildiğime konuşabildiğime şükrediyorum. Şikâyet etmiyorum. Homurdanıp söylenmeyi bırakmazsan sadece işini değil önce sağlığını sonra evini sonra çevrendeki arkadaşlarını da yitirirsin. İnsanlar dertli insanları sevmezler. Daha doğrusu dert dinlemeyi sevmezler."