"Unutmayalım ki hat her zaman uzun veya kısa vadede yanlışlarımızın bedelini ödetir."Bir gün dayımla karşılaştığımızda Karadeniz kıyısında bir şehre gideceğini, oradan arabaya sebze yükleyeceğini ve kendisine yol arkadaşı olmamı istedi. Öyle ya büyük nehirler havzasında sebze yetişene kadar her şey ateş pahasıydı. Orada bir şey dikkatimi çekti. Pazarlarda 1 kilosu 57-58 kuruş gibi rakamlar söyleniyordu. Hayret ettim çünkü biz ilçemizde 5-6 liradan aşağı sebze alamıyorduk.Fazla uzak olmayan bir tarihte, hal yerine gittiğimde yakınımızdaki şehre ait plakalı ve sebze yüklü bir kamyon gördüm. Tanıdığımız ve maaş usulüyle iş yapan genç, kamyonun, şoförün araca binerken bastığı merdivenine çıkmış, içeride yerinden kıpırdamayan adamcağıza yumruğu verip veriştiriyordu.Herkes işinin gücünün peşinde olduğu için olan fark edilemiyordu. O duruma müdahale edemedim çünkü engellerim vardı. Kamu görevi ve şiddet tehlikesi...Gördük ki insafsızca dövmenin sebebi ilçemizin ucuz sebze almasını engellemekti. Kendisinden astronomik kâr edemeyeceği endişesi vardı. Gerçekten de "ne ekersen onu biçersin. Hayat bize yanlışlarımızın bedelini bazen de kısa vadede ödetir."Yine bir gün Fatih tarafından Beyazıt'a doğru, biz üç arkadaş giderken, bir personelin hem koşup hem de "durun" diye işaret ettiğini gördük. Neyse durduk. Yanımıza gelen kişi bir süre önce gördüğüm ve birlikte benim şahit olduğum o insafsızın kardeşiydi. Bu aç gözlü kişinin kardeşiyle aralarındaki bağların ve mizaçlarının farklı olması o kadar belliydi ki!Aralarındaki mizaç kurtla kuzu misaliydi.Meğer ciddi bir hastalığın pençesine düşen bu kişiyi Fatih semtinde yabancı isimdeki birhastaneye getirmişler ve acil kan ihtiyacının karşılanmasını istemişler.Arkadaşlarımın kan grupları uymuyordu. Benim kan grubum uyduğu hâlde gördüğüm talihsiz olayı hatırlayıp ilgisiz kalmıştım hâlâ bu ilgisizliğimden dolayı pişmanım. Çünkü büyüklerimiz kendilerine saygısızlık yapanlara da olumlu davranmışlar. Çoğu kimseler bu sebeple kendi saygısız davranışlarının karşılığını gördükleri için insaf edip onların yolunun yanlış olduğunu anlamış ve hidayete ermişlerdir.Dost düşman fark etmez, insanların kötü duruma düşmeleri beklentisi iyi değildir.