Halamın kıskançlığı!..
"Halam annemlere, 'benim yuvam yıkıldıysa sizin de yuvanız yıkılacak!' diye bağırıyor!.."
Halamın evlilik için neler yaptığına ve neler yaşadığımızla ilgili hatıramı anlatmaya devam ediyorum...Bir kızları olduğu için araya aile büyüklerinin de girmesiyle barışan dayımla halamın bu barışmaları da kısa sürüyor. İki bencil insanın bir arada kalabilmesi gerçekten çok zormuş. Bardağı taşıran son damla yine böyle aile içi bir kavga oluyor... Bu kavga sonrası dayım halama tekme tokat saldırıyor. Sonra da halamı baba evine göndererek kendisi de evi terk ediyor. "Bir daha buraya gelirsem namerdim" diyerek de kendini bağlıyor...Eyvah ki ne eyvah. Bu evliliğin burada biteceğine artık halam da inanmıştır. Gerçi bu kavgada yine kendini haklı görüyordur, yine yaptığından asla pişman değildir. Böyle de inat biridir lakin evliliğin bitmesine de üzülmez mi, üzülüyor.Ve bir gün kendi kendini kurdukça kuran halam üzüntüsüne kıskançlık da eklenince içindeki olanca öfke olanca kin olanca hasetliğiyle birlikte bizim eve geliyor. Babam onun ağabeyidir, annem de kocasının kız kardeşi. Nereden nasıl bir bahane buluyorsa içindeki öfkeyi gelip bizim evde patlatıyor. Anneme açıyor ağzını yumuyor gözünü... Eyvah... Halam bu defa da annemle babamın mutluluğuna göz dikiyor... Biz ayrıldık siz de ayrılın. Bu mudur yaniBir insan kendi yuvası yıkılıyor diye başkasının yuvasının da yıkılmasınıister mi Daha öte onu yıkmaya uğraşır mı Uğraşıyor işte... Kıskançlık ve hasetlik böyle kötü bir şey işte...