Bin abone mi, nasıl olur
"Yine bir seferinde İstanbul'a gittiğimde dediler ki:"Ramazan, senden bin abone istiyorum..."
Gazetemiz Türkiye'nin 18 ciltlik İslâm Âlimleri Ansiklopedisinin verildiği yıllar İstanbul'a gittiğimde Enver Ören ağabeyler beni ne zaman görseler Gölhisar'daki abone durumunu sorarlardı. Ben de buna çok sevinirdim. Yine bir seferinde İstanbul'a gittiğimde beni görünce dedilerki: "Ramazan, senden bin abone istiyorum." Ben de "peki efendim inşallah" dedim...Memlekete dönüp eve geldiğimde eşime dedim ki: Enver ağabeyler Gölhisar'dan bin abone istediler. Eğer ben bu bin rakamını sağlığımda göremeyecek olursam ve ben senden önce vefat edersem, ne zaman Gölhisar'da gazetenin tirajı bin olursa, benim kabrime gelip hem bir Fatiha okur hem de "Enver ağabeyin istediği o bin rakamı gerçekleşti" dersiniz. İçimden de "çünkü büyükler boş konuşmaz, sözleri havada kalmaz, Allahü teâlâ onların istediklerini verir" dedim.O yıllarda Gölhisar'da gazetemizin abone sayısı 250 civarında idi. Kazamızın nüfusu da 15 bine ulaşmıştı. O günden itibaren içime bir ateş düşmüştü. Artık "aboneyi nasıl bin yaparım" düşüncesiyle yatıp kalkıyordum. Aklıma Gölhisar'ın köylerine abone çalışmasına gitmek geldi.O sıra ilçeye, İzmir Bölge Temsilcisi Ziya Yalçın Abi geldi. Kendi köyü olan İbecik'te 10-15 gün kalacağını söyledi. "Bizim köyün minibüsleri ile her gün bana bir gazete gönder, üstüne de ismimi yaz" dedi. Böylece köylere nasıl abone yapılacağı anlaşılmış oldu.Köylerde ilk abone çalışmasına Ziya Abinin köyünden başladık. Gölhisar ile İbecik köyü arası 30 km. Gazete dağıtımında kullandığım mobiletle her gün dağıtımdan sonra İbecik'e giderek abone çalışması yaptım. İbecik'ten tam 7 abone çıkmıştı.