Güven erozyonu

Bugünlerde birbirimize eskisi kadar güvenmediğimizi gözlemliyorum. Bireylerin birbirine, kurumlara, medyaya ve sosyal yapılara duyduğu güven hızla zayıflıyor. Erozyon metaforu, toprağın yavaş yavaş aşınıp yok olması gibi güvenin de yavaş ama sürekli azalmasını anlatıyor.

Yaşadığımız hayal kırıklıkları, tekrarlanan ihlaller, yanlış bilgilendirmeler aramızdaki güven bağını zayıflatıyor. Medyada yanlı haberler, dezenformasyon, manipülasyon; sosyal medyada sahte içerikler, algoritmaların şeffaf olmaması; iş dünyasında işveren ve çalışanlar arasındaki sözlerin tutulmaması; toplumsal ilişkilerde süreklilik sorunu en çok göze çarpan problemlerden.

Evet, birbirimize eskisi kadar güvenmiyoruz. Bunun sonucunda kutuplaşma, dayanışma duygusunun zayıflaması, aidiyet kaybı, yatırımcı ve tüketici güveninin düşmesi, krizlerin derinleşmesi, yalnızlaşma ve kronik güvensizlik faturası karşımıza çıkıyor. Güven en sağlam duygulardan biri gibi görünür; ama küçük çatlaklarla yavaş yavaş erir.