Son günlerde hepimizi derinden üzen bir olay var: Orman yangınları. Terörize edilen, bilinçli bir şekilde yakılan alanlar; katledilen canlılar ve yerle bir edilen doğamız... Bu acıyı yazmadan, konuşmadan geçmek olmazdı.
Sadece ağaçların değil, o ormanda var olan tüm canlıların yok edildiği büyük bir vahşetten bahsediyoruz. Süreç içerisinde sabotaj eylemleri, teröristçe yaklaşımlar ve bu olaylarla ilgili yakalananları gözlemliyoruz. Ancak bununla birlikte bizlerin de doğayla buluştuğumuz anlarda çok daha dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatmamız gerekiyor.
Özellikle yaz aylarında, tatil dönemlerinde ve özel günlerde insanların doğaya yönelmesiyle birlikte büyük zararların oluştuğuna şahit oluyoruz. Bu zararlar bazen bilinçli, bazen bilinçsiz... Aslında mesele sadece orman yangınları da değil; doğayı kirletiyoruz, tüketiyoruz ve bazen farkında olmadan büyük tahribatlara yol açıyoruz.
Bu konuyu yazmalıyız, konuşmalıyız, paylaşmalıyız. Gündemde tutmalıyız. Bu, yaşadığımız coğrafyaya ve üzerinde bulunduğumuz topraklara karşı çok ciddi bir sorumluluğumuzdur. Konu yalnızca zaman zaman ekranımıza düşen yangın görüntülerinden ibaret olmamalı. Hep birlikte, amasız ve fakatsız, yeşili ve doğayı korumalıyız.
Çünkü doğanın yok oluşunun sebebi biziz. Adeta el ele vermiş gibiyiz:
– Kimi doğayı kasten yok ediyor,