Ay yıldızın gölgesinde bir ziyaret: Türk Evi
Dönem dönem söyleşilerimiz, seminerlerimiz, işlerimiz ya da gezi amaçlı yurt dışı ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Her gittiğimiz şehirde, ülkede başka öğretiler ve kazanımlarla dönüyoruz. Bize bıraktığı izlerin hayatımıza katkısı tartışmasız çok büyük. Ancak her gittiğimiz yerde de memleketimizi özlüyoruz. Bu hasretin indirildiği anlarsa; ay yıldızlı bayrağı gördüğümüz merkezler, konsolosluklar, bazen herhangi bir Türk restoranının tabelası ya da bize ait bir işletmenin orada bulunması ve onlarla karşılaşmış olmak, bizi fazlasıyla mutlu ediyor. Ancak bu seferki biraz daha farklıydı. Amerika ziyaretimde, New York'ta Türk Evi'ni ziyaret etme fırsatı buldum.
Caddeden adım adım ilerlediğinizde ay yıldızlı bayrağın dalgalanması ve o salına salına hali, tüylerimizi diken diken etmeye yetti. Türk Evi'nin girişine adım atar atmaz, oradaki görevli arkadaşların bizlere gösterdiği ilgi; evet, bu milletin, bu medeniyetin her zamanki misafirperverliğinin en güzel göstergesiydi. Bu muhteşem ev sahipliği ile başlayan süreç, bütün bir binayı gezerken daha da zirveye taşındı. Sadece diplomatik bir merkez olmanın ötesinde, bizim değerlerimizi yansıtmak adına yıl boyunca çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklerin bu merkezde icra edildiğini arkadaşlardan öğrenmiş olduk. Bir kez daha anladık ki
gitmeden, görmeden, ziyaret etmeden orada verilen mesajın ne kadar önemli olduğunu anlayamıyorsunuz. New York'un merkezinde, ay yıldızlı bayrağın dalgalandırıldığı Türk Evi'nin aslında ne kadar önemli bir misyona hizmet ettiğini ancak gittiğimizde anladık. Bir kez daha görüyoruz ki Türkiye sınırlarının da ötesinde, daha büyük bir devletin, ecdadımızın bıraktığı mirasın geleceğe taşınması adına hepimizin üzerinde çok daha büyük bir sorumluluk var. Onun için de herhangi bir haberi ya da yorumu gözlemlediğinizde, alelade geçiştirilemeyecek kadar kıymetli işler olduğunu dikkatlice takip etmeliyiz.