Avrupa ayarına döndü

Galatasaray, Terim dönemi Avrupa ayarlarına dönmüş gibiydi. Hatırlayalım, grup deplasmanlarını gol yemeden bitirmesi en takdir gören performansıydı. Fakat bu kez savunması zor bir ekip, mental olarak ayakta kalmanın zor olduğu bir atmosfer vardı.Bahsetmek istediğimi biraz daha açayım. TV'de Nou Camp'ta Barcelona maçı izliyorsanız, gözünüzün önünde film şeritleri oluşuyor. Stoichkov, Romario, Ronaldo, Eto'o ve diğerleri.. Biri topu ağlara yolluyor, tribünden gürültülü bir ses yükseliyor.Sinirlerinizin güçlü kalması gereken bir faunusun içindeymiş gibi hissetmeniz abartı olmaz.Böyle bir ortamda beklentinin üstünde soğukkanlı kaldı Galatasaray. Van Aanholt'un savunmadaki handikapları, hücum planlarının ilk sıralarına yazılmış gibiydi. Hemen hemen her fırsatta Traore ile zorladılar. Orta kalitesinin düşüklüğü, Marcao-Nelsson'ın kusursuz direnişi, Barça'yı alternatiflere zorladı. İşin aslı daha fazlasını bekliyordum Katalanlar'dan. Depay, Dembele ve oyuna girdikten sonra Abuameyang-Luuk de Jong ikilisinin becerisine bel bağladılar. Frikik hariç bu dörtlünün hafızamızda iz bırakan