Umut Eken

Fanatik

Kazanmaya ikna olunca...

Galatasaray, 97 dakika gözüken maçın toplam 10 dakikasını geride oynadı. Önemli reaksiyonlar verdiği anlar, gol sonralarıydı. Maçtan kopmamış olmalarının öncelikli sebebi bu. Çabuk döndüler. Haberin Devamı Buna rağmen, psikolojik olarak düştükleri anlar da oldu. O zaman Manchester United varmış gibi hissettik sahada. Eski ManU elbette. Özellikle R

Bjelica vazgeçmeli

Pendikspor'un VAR'dan penaltı beklediği pozisyon, kale vuruşundan incelemeye kadar Trabzon teknik heyeti tarafından analiz edilmeli. Trabzonspor ön alan baskısı yapar gibi görünüyor. Çok adamla, rakip yarı alanda geniş bir bölgeye yayılıyorlar. Rakip topla çıkmaya başladığında temassızlar. Tatlı sert olmadan, ani baskınlarla topu kapma çabaları da

Standart üstü

Galatasaray-Kopenhag maçının ilk 30 dakikasını hatırlayalım. Neredeyse kopyası oynandı. Fark Fenerbahçe'nin atması oldu.. Bir diğer ayrıntı, Kopenhag'ın yarattığı fiziksel farktı. Başakşehir'de bunu göremedik. Ayrıca ısrarcı olmaya çalıştıkları pas oyununda iyice sıkışınca son çare ileri vurdular. Neredeyse hepsini Fenerbahçe topladı. Çağdaş Atan'ı

Sadece 3 puan

İstanbulspor temassız oynayıp dar alanda bekleyince, Galatasaray için büyük bir konfor alanı varoldu. Neredeyse, ilk yarı boyunca birkaç rakip kontra denemesi dışında hiç geri koşmadılar. Önde kalabalık kalınca, İstanbulspor'u uzun oymamaya zorladılar. Jensen'in yine sonuçsuz kalan bir degajı sonrası da golü buldular. Yukarıda bahsettiğim konfor al

Kanatlara çare bulunca..

Şenol Güneş özellikle ikinci yarının ortalarında kanatlara çare aradı. Özellikle sol kanada. Belçikalılar, üçlü gruplar halinde üçgenlerle adam eksiltip, iki bekimizi tek yakalamak istedi. Bilhassa Masuaku'yu. Bu planları o kanattan arka direğe yapılan üç orta ve üç net pozisyon getirdi. Devamında da Brugge'un golünü. Rashica ve Muleka her iki kana

10 km farkla!

Galatasaray hücumcuları ön alan baskısının bu kadar karşılık bulacağını tahmin etmemiş olmalı. Sadece kazanılan topların devamı üç net pozisyon sağladı. Icardi ve Kerem'in standart son vuruşları olmayınca tabela değişmedi.Bu kadar pozisyon vermek dahi Kopenhag'ı paniklettirmedi. Tipik İskandinavlar gibi belli bir disiplinde ve taktiğe sadık kalarak

Kopenhag'a yetmez

Samsunspor'un 4-4-1-1 dizilişinde 8'li bloğu bozmanın birkaç yolu vardı. Hızlı paslarla kenarlara inip, savunma dengesini bozmak ve ceza alanına, doğru koşuyu yapan oyuncuyu bulmak. Galatasaray bunu denemek yerine kaliteli ayaklarına bel bağladı. İlk iki gol de bu çabanın birer kopyasıydı. Burada Kerem'in son iki sezondaki sızmalarına dikkat çekmek

Kuntz yokmuş gibi

İşin teknik kısmına bakınca 15-20 dakikada fark ortaya çıktı. Sistem ve disiplin takımı ile doğaçlama oynayan iki ekibin mücadelesini gördük. Japonlar önce ön alan baskısı, eğer başarılı olamazlarsa kendi alanlarında alan daraltarak modern bir savunma yaptı. Bu savunmanın ikinci aşamasında topla hızlı çıkış, seri paslaşmalar ve final vuruşları görd

Hikaye benzer bitmesin!

Sondan başlayalım. Bitiricilik sorunu yaşadık. Kerem'in Barış'a attıklarını Galatasaray'da Icardi skora yansıtıyor. Ya da Cengiz, sağdan getirdiğinde Dzeko bir şekilde altı pas civarında topla buluşuyor. Özellikle Ermenistan kendini öne attığında, uzun toplarla Zeki-Cengiz kanadından ciddi bir alan bulduk. Yukarıda yazdığım final hataları, skora en

Bu tecrübe parayla kazanılmaz

Galatasaray'ın Devler Ligi'ne adım atışı bu ekonomik koşullarda mükemmel bir kazanım. Oluşturulmuş görkemli kadronun varlık sebebi dün geceki finaldi. Bununla birlikte, Molde'nin Aslantepe direnişi ise parayla elde edilemeyecek bir tecrübeydi. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne ısınma sınavıydı adeta. Icardi'nin penaltı golü sonrası Norveçliler net