Haftayı yine geçmişten etkileyici bir anımsatma ile bitirelim...
Yazılarımda sürekli anlatırım; Saray özellikle tarih konusunda sürekli bir yalpalama içindedir. Resmi belgelerle ispatlamış tarihi gerçekleri bile ters yüz etmek konusunda ısrarlı olan AKP'li Cumhurbaşkanı ve danışmanları ile kurmayları belgeler yadsınmayacak şekilde önlerine konsa dahi o yanlıştan dönmez... Hep düşünmüşümdür:
-Yoksa, hala geçmişte güzelce kullanıp, tarihin çöp sepetine postaladığı liberal döneklerin yazıp, konuştuklarını mı kullanıyor
Yukarıdaki soruyu düşünürken aklıma Altan kardeşler geldi...
Defalarca yazdığım üzere, Ahmet Altan, yeminli bir Lozan düşmanıydı; tıpkı bugünün Cumhurbaşkanı gibi Lozan'da büyük toprak kaybedildiğini neredeyse her yeni kitabının promosyonunu yaparken çalar, söylerdi!
Kardeşi Mehmet ise daha geniş perspektiften bakıp aslında Kurtuluş Savaşı diye bir şey bile olmadığını öne sürerdi! Sizleri bu arkadaşın geçmişteki beş para etmez bir makalesine verdiğim yanıtla baş başa bırakıyorum.
-Bakın, Saray kimlerden böylesine etkilenmiş
Yalancının Mumu!Bir zamanlar, iktidarın gözdesiyken Star gazetesinin başyazarlığını yapan Prof. sıfatlı Mehmet Altan köşesinde Başkomutanlık Meydan Savaşı ile ilgili olarak "30 Ağustos ve İngiltere" başlıklı bir yazı kaleme almıştı...
Altan, İngiltere'nin Kurtuluş Savaşı boyunca oynadığı rolden söz ederken "İdris Küçükömer'in, David Fromkin'in, Ömer Kürkçüoğlu'nun kitaplarından iz sürdüğünü söylüyordu.
Keşke, Şevket Süreyya Aydemir'in "Tek Adam" eserine, hatta Kazım Karabekir'in anılarına, okumaktan çok sıkılıyorsa Nazım Hikmet'in "Kuvayı Milliye Destanı"na bir göz atsaydı.
Türklere güvenmiyorsa, aşırı Yunan hayranlığı ile bilinen Lord Kinross'un "Atatürk-Bir Milletin Yeniden Doğuşu" ya da 1930'larda Türkiye'ye girişi bile yasaklanan Armstrong'un "Bozkurt" kitabına da göz atabilirdi...
Mehmet Altan'a göre, İngilizler Kurtuluş Savaşı boyunca son derece tarafsızdı. Öyle ki; Başbakan Lloyd George Yunanlıları desteklerken, Lozan'da İnönü'ye büyük bir kinle "reddettiklerinizin hepsini cebime atıyorum... Geleceksiniz, diz çökeceksiniz, para isteyeceksiniz." diyen Dışişleri Bakanı Lord
Curzon ve Kut-Ül Amare'de Türklere karşı aldığı ağır yenilginin hıncıyla Anadolu'yu işgal etmiş bulunan askeri çevreler ise Kemalistlerden yanaydı!
Şaşırdınız mı Hiç şaşırmayın, "Sömürge olmanın erdemleri üzerine" kalem sallayan bir silahşordan her türlü ilginç fikir çıkar!.. Nitekim yazının sonlarında, İdris Küçükömer'in artık cılkı çıkmış tezine sarılarak şöyle diyordu: "Büyük Taarruz, düvel-i muazzama(ya) karşı yapılan bir savaştan ziyade sadece Yunanlılara karşı yapılan bir savaştır.
-İnsanda birazcık utanma, birazcık sıkılma olurdu, ama ne gezer!
Barış masasında niçin Yunan yoktuBununla da yetinmiyor, İngiliz tutanaklarına dayanarak şöyle diyordu: