Mutsuzluğun haritası!
Nisan 1961 Paris...
Büyük ŞairNazım Hikmet, kısa bir süre önce evlendiği sevgili eşiVera Tulyakovave yakın arkadaşı ressam Abidin Dino ile Sen Nehri kıyısında bir otelin en üst katında kalıyorlardı. Bu gezi, henüz birkaç ay önce evlenen Nazım ve Vera için aynı zamanda "balayı" niteliğindeydi...
O gece, Vera uyurken, Nazım kağıdı kalemi aldı, pencerenin önüne oturdu ve Sen nehri karşısında Vera'ya ithafen o güzelim "Saman Sarısı" şiirini yazdı... Aynı sırada Dino da kendi penceresinin önünde bir şeyler çiziyordu; Nazım şiirinde Dino'yu şu sözcüklerle anlatacaktı:
- Abidin uçsuz bucaksız hızın renklerini döktürüyor..
Nazım, o çok uzun şiirin bir bölümünde çok sevdiği arkadaşına şöyle seslenmişti:
- Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
İşin kolayına kaçmadan ama...
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil...
Ne de ak örtüde elmaların...
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini...
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
Soru müthiş, soru muhteşemdi... Büyük ressam da bu soruya fırçasıyla değil, yine bir şiirle yanıt verdi. Çünkü Dino da biliyordu Nazım'ın sorusunun cevabının olmadığını. Mutluluğun resminin tuvallere sığmayacağını... "Mutluluğun Resmi" adını verdiği şiirinde sürgünlerin sona erdiği! Nazım'ın "Memleketimden İnsan Manzaraları" şiirine konu olan, buram buram özlem kokan o güzel memleketi adım adım dolaştıkları o güzelim Türkiye'yi anlattıktan sonra şu yanıtla bitirmişti:
- Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini...
Buna da ne tuval yeterdi;
ne boya...
Nazım, yalnızca 2 yıl sonra sonsuzluğa karışacaktı...
Türkiye'nin mutsuzluk haritası!Peki, ben bu yüreğe dokunan hatıratı niçin yazdım
Abidin Dino, cevabını vermişti; mutluluğun resmine boya da tuval de yetmezdi, ancak mutsuzluğun resmi yapılabilirdi!
Özellikle de asırlar boyu mutsuzlukla kavrulmuş Anadolu topraklarında mutsuzluğun binlerce resimde ağıtta şekillendiği, öykülerin kara yazgıları anlattığı gibi...
Yüzyıllar boyu acı çekmiş, umutsuzluğu, baskıyı paylaşmayı öğrenmiş, erinçten, mutluluktan ise hiç mi hiç payını alamamış Anadolu'nun çilekeş insanları, biraz olsun yüzlerinin güldüğü, mutluluğu tanıdığı 100 yıllık Cumhuriyet'in son yıllarında yine mutsuzluğun dibine demirlemiş vaziyette!
Türkiye haritası üzerinde gösterilen ve 81 kenti içeren "Mutsuzluk Haritası", ülkenin nasıl bir bataklığın içinde çırpındığını gözler önüne seriyor...