Köle toplum yaratma oyununda son aşama!

Yıllar önce, imam hatip okulları üzerine tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde bir iktidar milletvekili aynen şöyle demişti:

- Madem imam hatip okulu açmamıza karşı çıkıyorsunuz, biz de tüm okulları imam hatip yaparız!

Gülüp geçmiştik, ancak büyük hataydı! Dediklerini yaptılar; tümünü olmasa bile pek çok okulu imam hatipleştirmeyi başardılar...

Sizlerle beş yıl önce kaleme aldığım bir yazımdan bir bölümü paylaşmak sonra da bugün ulaştığımız "yeni müfredat" felaketine değinmek

istiyorum...

Güdülen toplum yaratma projesi

"Yeni eğitim, öğretim yılı başladı...

Milyonlarca çocuğumuz deyim yerindeyse tam bir keşmekeş içinde okuluna koşmaya çalıştı ancak bu pek mümkün olmadı! Olamazdı da, çünkü önemli bölümü hangi okula koşacağını bilemiyordu, çünkü okulları imam hatip okuluna çevrilmiş, sözde kendilerine verilen "okul seçme şansı" hiçbir işe yaramamış, kontenjan fazlalığı nedeniyle ne yapacaklarını şaşırmışlardı!

Bir diğer bölümü hangi saatte okula koşacağını bilemiyordu, çünkü bir çok okulda, özellikle de Anadolu Liseleri'nde ikili eğitim denilen garabet sisteme geçilmişti!.. Bunları birazdan açacağım ama ilk günden çarpıcı örnekler vereyim önce...

Mesela,Bilal Erdoğan, mezunu olduğu Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin açılış törenine katıldı ve bir konuşma yaptı. Öğrencilere "tavsiyelerde" bulundu... Hedefi de şöyle ilan etti:

- Biz dört kardeş, imam hatipli olmanın gururunu yaşadık. Büyük oğlum ortaokula, imam hatibe gidiyor. İnşallah sizler de çocuklarınızı imam hatibe gönderirsiniz!

Yalnızca bir yıl içinde tarihe özellikle Anadolu Liseleri'ni ikili eğitime dönüştüren bakan olarak geçecek gibi görünenZiya Selçukda imam hatipleri şöyle tanımladı:

- Vicdanla bilimin birleştiği yuvalar!

Ne kadar güzel; ancak, maalesef "kadir kıymet bilmez" halkımız, bu sunulan büyük değerin kıymetini bilemedi, neredeyse tüm okulları imam hatibe dönüştürmeye çalışanlara inat, başı açığı kapalısı, mütedeyyini moderni, zengini orta hallisi hatta dar gelirlisi çocuğunu ille de normal okullara, olmadı özel okullara gönderme yarışına girdi...

- Nankör ahali durumu yani!

Çocuklarımızın geleceğini çalan o kafa!

Ne verilen promosyonlar, teşvikler ne de baskı ve zorlamalar işe yaramadı!

Bu öğretim yılında da imam hatipler boş, diğer okullarda ise izdiham ve kaos hakim!.. Başarılı Anadolu Liseleri'ninin başına imam hatip eklediler olmadı... Mahalle, semt okullarını dönüştürdüler yine olmadı!

Bu kez Anadolu Liseleri dahil ortaöğretim okullarında "ikili eğitim"süreci başlatıldı... Ortada ne başarı, ne liyakat kaldı! İkili eğitim, zaten kalitesi süratle düşen eğitim sistemini iyice yerlerde süründürecek boyuta doğru adetadörtnala koşmaya başladı... Eğitimcilerin, uzmanların deyimiyle "büyükihanet" yani!

Bir tarafta başarılı okullara adeta bilinçli şekilde kan kaybettirilirken, bulundukları kategoriyle "bu okullar sınavsız öğrenci alacak" saçmalıklarıyla içleri boşaltılırken, diğer tarafta neler oluyor biliyor musunuz..

- İmam Hatip Liseleri'nin tabelaları, mevzuata tamamen aykırı biçimde, "Fen Lisesi Programı uygulayan Anadolu İmam Hatip Lisesi", "Sosyal Bilimler Programı uygulayan İmam Hatip Lisesi" şeklinde değiştiriliyor!

Milli Eğitim'in başındaki profesör sıfatlı Bakan Bey de bu uygulamalara onay veriyor! Daha da acıklısı, neredeyse yarısı boş olan bu okullarda ikili eğitim de uygulanmıyor! Bir tane ikili eğitim uygulayan imam hatip ben duymadım! Varsa bildirsinler vallahi büyük harflerle yazacağım!

Ama olmuyor be birader! Aileler bu numaraları yemiyor... Çocuklarını imam hatiplere göndermemek için her şeyi göze alıyor...

- Ama "o kafanın" kılı bile kıpırdamıyor!

"Özel Okul" soygunu!

Aileler her şeyi göze alıyor demiştim...

Gerçekten aileler içler acısı bir ikilem arasında perişan olmuş durumda! Önsezilerim bana burada da "bir vahşi oyun" sergilendiğini söylüyor!

Nasıl mı Çok basit; o kafa, olaya şöyle bakıyor: "eninde sonunda pes edecekler, imam hatiplere gelcekler!" Çünkü, bu okulları tercih etmeyen ailelerin elinde tek seçenek olarak özel okullar kalmış durumda!

İşte trajedi de tam bu noktada başlıyor; özel okulların eğitimdeki payı birkaç yıl içinde yüzde 25'lere ulaştı. Okul ücretleri ise baş döndüren fiyatlara tırmandı...

Özel okulların ise kılı bile kıpırdamıyor, ailelerin çaresiz olduğunu biliyorlar tabii! Kısaca anlatmak gerekirse milyonlarca aile, çit taraflı bir sömürü sisteminin içinde tabir yerindeyse çocuklarının geleceği için çırpınıyor, savaş veriyor. Parası olanlar ödüyor, olmayanlar, denkleştiremeyenler ise bankaların, kredilerin kölesi durumuna düşüyor! Buna eğitim diyen varsa yalnızca gülerim:

- Güdülen toplum yaratmak için oynanan bir oyun bu..."

Bugün yukarıda yazdıklarım da tarih oldu! Artık bilimsel aklı da çöpe atan, çocukları adeta robotlaştıracak yepyeni bir müfredata sahibiz!

Diğer taraftan Milli Eğitim Bakanlığı'nın tarikatların, cemaatlerin eline terk ettiği ÇEDES projesi de tüm haşmetiyle sürüyor. Parmak kadar çocuklar, tek kelimesini anlamadıkları dilde "dini eğitimden" geçiriliyor!

Beş yıl sonra "geçmiş olsun" dememek için uyanalım, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım...

- Köle toplum yaratma oyununa dur diyelim...

ANALİZ

Sıra Galatasaray'la sarılmaya geldi

Fenerbahçe'de kongre bitti.

İki gün süren ve çok heyecanlı hatta çok tartışmalı onlarca sahneye konu olan kongre sonunda Ali Koç başkanlığını korudu.

26 bin geçerli oyun kullanıldığı seçimde Ali Koç 16 bin oy alırken Aziz Yıldırım 10 bin oyda kaldı.

Tartışmalar kongre alanında olduğu gibi dışarıda, özellikle sosyal medya üzerinde de sürdü.