İranlı bir sosyologun gözünden Atatürk
Bu ülkenin gericisi, yobazı, kendini özellikle "eski solcu" olarak lanse eden liberal paydaşı bir konuda pek güzel anlaşırlar:
- Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı!
En alçakça yalanları, iftiraları savunmaktan, birbirlerinden alıntı bile yapmaktan hiç mi hiç utanıp sıkılmazlar... Halbuki, dünyanın dört bir yanında büyük bir hayranlık ve saygıyla alkışlanır Büyük Devrimci... 20. Yüzyıla damgasını vuran bu dahi, 21. Yüzyıla da ışık tutan ender önderlerden biri hatta başlıcasıdır...
Ben de bugün Türk asıllı bir İranlı sosyologun Atatürk anlatımını paylaşmaya karar verdim sizlerle.
Ülen Tülge,12 maddede bir dahinin portresini bakın nasıl çıkarmıştı...
Atatürk kimdir1. Atatürk üst insandı. Onu herkesle karşılaştırmak doğru olmaz kanımca.
"Atatürk'ün vatan sevgisi" basit bir ifade olur.
Üst insanlarda vatan sevgisi çok farklıdır.
Başka şey olmalı "Vatan Kuruculuğu".
Farklı düşünüyorum bu konuda.
Çünkü o zaman sevilecek vatan diye bir olgu yoktu.
Osmanlı'nın yok ettiği ümmetçi karanlık geçmişin harabeleri vardı.
Vatan sadece toprak yığınından oluşmuyor. Vatan değerlerin zarfıdır.
Peki Atatürk zamanında hangi değerler vardı
Hiçbir değer yoktu... "Hiç"lik vardı.
İnsan hiçliği nasıl sevebilir
Atatürk sevilecek ve insanca değerlere zarf olacak bir vatan tesis etmek istedi.
Yüksek ölçüde de bunu başardı.
Çünkü üst insanlar, değerlerin kurucuları olurlar. O değerlerle de vatan madde olmaktan, toprak yığını olmaktan çıkarak manevi ölçütlerin yurduna dönüşür.
Atatürk'ün kurduğu ve Anadolu'ya armağan ettiği değerlerin ondan önce var olduğuna dair hiçbir örnekle karşılaşmadım. Nelerdi bu örnekler
2. Cumhuriyet bir değerdir ve Atatürk öncesi yoktu.
3. Laiklik sadece bir değer değildir, değerlerin üreme ve üretilme olanağıdır ve Atatürk öncesi yoktu.
4. Türkçe bir değerdir ve Atatürk öncesi yoktu. Özellikle benim için önemli olan budur.
Ben bir kaç dil bilirim ve Türkçe'nin de birkaç lehçesini bilirim.
Atatürk öncesi Türkçe yoktu.
Felsefeye, fiziğe, tıbba, bütün bilim dallarına girmiş bulunan modern Türkçe'nin kurucusu Atatürk'tür.
Çağımızda eski Yunan felsefesinden, modern Batı felsefesine denli bilgi kaynakları tercüme edilmişse, bunun nedeni Atatürk tarafından insanlık tarihine sunulan ve grameri belli olan Türkçe'dir.
5. Atatürk öncesi kadın yoktu.
Şeriat esiri ve seks makinesi olan, evde oturması gereken, cihat için çocuk doğuran dişi nesne vardı.
Kadına insan onuru kazandıran, yazıp okuması için önündeki şeriat engellerini kaldıran, seçip seçilme hakkı kazandıran Atatürk olmuştur ve başka kimse olmamıştır.
6. Atatürk öncesi tarih hafızası olan bir toplum yoktu.
Çünkü tarih bilgisi ve bilinci olan bir toplum yoktu.
On yıl boyunca Türk Dil Kurumu (TDK) başkanlığı yapmış olan felsefeciMacit Gökberk "Değişen Dünya, değişen dil" kitabında "Ortaokulu Osmanlı döneminde bitirdim. Anadolu'da Selçuklu Devleti'nin de olduğunu, ortaokulu bitirdikten sonra yabancı kaynaklardan öğrendim" diye yazar.
Yani Anadolu toplumunda tarih bilinci ve bilgisi yoktu.
Bu hafıza, bilinç ve bilginin yaratıcısı Atatürk'tür.
"Türkiye ve dünyaya eşsiz bir armağan"7. Türkler için (Sadece Türkiye Türkleri için değil) Atatürk'ten önce tarihin kendisi de yoktu.
Üst insanlar, kendilerinden itibaren başlayan tarihin yaratıcıları olmuyorlar. Daha önceki tarihin de kurtarıcıları, aydınlatıcıları oluyorlar. Bu açıdan Atatürk, tarihin kurucusu, kurtarıcısı ve aydınlatıcısıdır.
8. Atatürk öncesi, Arap töreleri Türk toplumunun beynini öylesine karanlığa gömmüştü ki, iğne deliği bir yer bile ışık sızması için kalmamıştı.