Cumhuriyet nefretinin yalanlara boğduğu vekil eskisi!

Ahmet Hamdi Çamlı'yı tanırsınız...

Hatırlayamadınız mı Kod adı "Yeliz" desem; gördünüz mü hemen bildiniz! TBMM'de oturumlar sırasında telefonuyla gizlice görüntü çekip "Yeliz" takma adıyla yayımlarken yanlışlıkla kendi görüntüsünü yayına verince yakalanmış, kod adı da yapışıp kalmıştı!

Bu muhterem zat, şu sıralar milletvekili de değil; bu nedenle "Yeliz" adıyla Meclis'ten yayın yapamıyor... Ama bol keseden palavra atmayı, Cumhuriyete ve kurucularına kin kusmayı sürdürüyor.

Geçenlerde, kendisine pek yakışan bir kanalda yine aynı yeteneğini konuşturdu; mesela, Türkiye'yi İsrail'e ambargo uygulamadığı için eleştirenlere ağız dolusu bir "alçak" deyişi vardı ki, görülmeye değerdi yani! Ancak, bir sonraki açıklaması tarihe geçecek denli muhteşemdi, şöyle dedi:

- Orta Doğu'yu bu hale CHP getirdi. Yapılan her zamda CHP'nin payı var. Bu aklın dedeleri bu ülkede ihanet etmemiş olsaydı 40 liraya benzin alır mıydık

Şu Zekanın pırıltısına hayran olunmaz mı dostlar! Aklıma yıllar önce bu süper vekil eskisi ile ilgili kaleme aldığım yazım geldi; paylaşayım ki analar ne büyük cevherler doğuruyormuş görün...

İngiliz at arabasına beygir olanlar!

AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı (kod adı Yeliz) programa katıldığı bir yerel TV'de muhalefete, daha çok da CHP'ye yüklenirken boyundan büyük laflar etti. Tarih bilgisi de hiç mi hiç olmayınca sapla samanı birbirine karıştırdı. CHP'nin 100 yıldır iktidarda olduğunu anlatan, "devletin içine yerleştiğini" savunan bu arkadaş konuşmanın "şehvetine" fazla kapılmış olsa gerek ki şu masalı anlattı:

-Bunlar, milletin ahlakını bozdular. 1909, Sultan Abdülhamit halledilmiş. Bir kısım Osmanlı vatandaşı Londra'dan İstanbul'a gelen İngiliz Büyükelçisini karşılamaya gidiyorlar Sirkeci Garı'na. Büyükelçinin arabasındaki atları söküp kendileri giriyorlar ve büyükelçiyi Tarlabaşı'ndaki İngiliz Büyükelçiliği'ne kadar getiriyorlar. Beygir yerine çekiyorlar. Onların torunları bunlar. İngiliz at arabasına beygir olan insanların torunları bunlar.

Çamlı, yakın tarihi bir nebze olsun bilseydi, anlattığı hikayenin nerelere dokunacağını çok iyi bilirdi! Böyle bir düşüklük, böyle bir alçaklık yaşanmışsa mutlaka belgesi, bilgisi olması gerekir. Ama varsayalım ki birileri bu beygirliği yaptı...

O zaman bu herif-i naşerifleri İngiliz Muhipleri Derneği'nde (İngiliz sevenler) araması gerekmiyor muydu Bilindiği üzere bu derneğin 1 numaralı kurucusu 1922'de İngiliz Malaya Zırhlısıyla memleketten kaçan Padişah Vahdettin'di!

Sonracığıma, hemen ardından büyük zafer sonrası ardına bakmadan Yunanistan'a kaçan, orada gazete çıkarıp "Allah'ım beni Türklükten azad et" diye yalvarışta bulunan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının idam fetvasını kaleme alan Mustafa Sabri isimli eski şeyhülislam vardı mesela!

Damat Ferit Paşa haini vardı örneğin; padişah adına İngilizlere gidip, "20 yıl süreyle Birleşik Krallığın mandası olmak istediklerini" arz edip, şefaat dilenen sadrazam kılıklı soytarıdan söz ediyorum!

-Daha bitmedi!

CHP Kuvayı Milliyedir!

İngiliz Muhipleri Derneği ise ihanetin odak noktasıydı!

İdam fetvalarına imza atan Şeyhülislam Dürrizade Abdullah alçağı, Artin kod adlı "gazeteci" sıfatlı, Damat Ferit hükümetinde İçişleri Bakanlığı yapmış, Kuvayı Milliyecilere "haydut sürüsü" diyen Ali Kemal, şairlik yeteneğini güce taptığı için satılığa çıkarmış Cenap Şahabettin, İskilipli Atıf, Rahip Frew, Mevlanzade Rıfat gibiler tüm melanetlerini bu dernek vasıtasıyla ve oralardan emir alarak yerine getiriyorlardı!